• Haberi Oku..

    Kaju aslında meyvesinin sapıdır...

  • Haberi Oku..

    Ananas aslında meyve değildir.

  • Makale

    Çekilen fotolar

  • Makale

    Yıldız sayısı..

  • 31 Mart 2014 Pazartesi

    Hepimiz zaman zaman kıskançlıklar yaşarız. Bazılarımızınki tatlı kıskançlıklarken bazılarımız kıskançlığın dozunu kaçırırız. Peki, hemen herkesde ilişkileri ve romantizmi kimi zaman tüketen, kimi zaman da güçlendiren kıskançlığın türleri olduğunu biliyor muydunuz?    
    Kıskançlığın tarifi her ne kadar onu yaşayan her kişiye göre farklı bir biçime bürünse de, fazlası istenmeyen, yokluğu da çekilmeyen bu garip duygu halinin psikologlar tarafından kabullenilen tek ve genel bir tanımı bulunuyor: Değerli bir ilişkiye veya onun niteliğine tehdit algılanması durumunda verilen karmaşık bir tepki...
    Bu karmaşık tepkinin içsel ve dışsal öğeleri bulunuyor. İçsel öğeler, genellikle dışardan görülmeyen duygular, düşünceler ve fiziksel belirtileri içeriyor: Gücenme, kendini suçlama, rakiple kendini karşılaştırma, toplum içindeki imajının sarsılmasından duyulan endişe ve kendine acıma gibi...

    Kışkançlık Nasıl Ortaya Çıkıyor?

    Kıskançlık fiziksel anlamda yüz kızarması, ellerde titreme ve terleme, nefessiz kalma, mide krampları, baygınlık hissi, hızlı nabız ve uyuma güçlüğü gibi semptomlarla belirebiliyor. Bu duyguyu oluşturan dışsal öğeler ise sorun hakkında açıkça konuşma, bağırma, ağlama, konuyu önemsemiyor gibi görünme, alaya alma, karşılık verme veya şiddete başvurma gibi kolayca görülebilir bazı davranışlarla ifade ediliyor.

    Gerçek ya da Sanal Tehditler

    Kıskançlık tepkisi, ilişkiye bir tehdit algılanmasıyla tetikleniyor. Algılanan tehdit gerçek ya da sanal olabiliyor. Örneğin bir erkek karısının başka erkeklere ilgi duyduğunu düşünürse, tehdit onun çılgın hayalinden kaynaklanmasına rağmen yoğun bir kıskançlıkla tepki gösterebiliyor. Öte yandan evliliğinde kendini güvende hisseden bir erkek karısı başka erkeklerle yakın ilişkideyken bunu ilişki için tehdit olarak algılamıyorsa kıskançlıkla tepki vermeyebiliyor.

    Sebepler Birbirinden Farklı

    Kıskançlık tepkisini doğuran duyguların öncelikleri de kişiden kişiye değişebiliyor. Kimileri için kıskançlığın en önemli öğesi terk edilme korkusuyken, bazıları için birincil öğe başkalarının gözünde değer yitirmek olabiliyor. Bazıları için en acı veren olay ihanete uğramakken, kimileri için en önemli öge rekabet olabiliyor.

    Temelde Neler Var?

    Kıskançlık değişik şekiller ve değişken yoğunluk derecelerinde görülmesine rağmen bir eğilimle karşı karşıya gelme veya bir olayın tetiklemesiyle ortaya çıkıyor. Bu eğilim içinde yetiştiğimiz kültür tarafından biçimlendiriliyor. Bazı kültürler kıskançlığı körüklerken, diğer kültürler kıskançlığı hoş görmeyebiliyor. Kıskançlık eğilimi bireyin yetiştiği aile tarafından da yönlendiriliyor. Anne ya da baba arasında aldatma ya da kıskançlık krizlerinin yaşandığı bir ailede yetişen kişi, anne ve babanın güvenli bir sevgiyle birbirine bağlı olduğu bir ailede yetişen kişiye göre kıskançlığa daha fazla eğilimli olabiliyor. Çocukluk dönemini kardeşleriyle rekabet duygusu içinde geçirmiş olan bir insanın kıskançlığa eğilimli olma ihtimali de yüksek olabiliyor. "Sosyobiyolojik yaklaşım" kadın ve erkeğin doğuştan kıskançlık eğilimlerini cinsiyet farklılıklara bağlarken "sosyopsikolojik yaklaşım" kıskançlığın nedenlerini kültürel normlarda arıyor.
    Çocukluk travmaları yaşayan bir kişi yetişkinlik döneminde bunun yansımalarını alınganlık, korku veya güvensizlik olarak yaşayabiliyor. Aşık olduklarında duygularına karşılık gördükleri zaman bu korkular azalıyor ve kendilerini güvende hissediyorlar. Aşık olunan insanı kaybetme korkusunun kıskançlık tepkisine dönüşmesi kaçınılmaz oluyor.

    Sizin Kıskançlığınız Normal mi, Anormal mi?

    Kıskançlıkla verilen bazı tepkiler o kadar aşırı olabiliyor ki, bunların patolojik olduğunu görmek için uzman olmak gerekmiyor. Normal kıskançlık köklerini gerçek tehditten alırken sanrılı kıskançlık gerçek veya olası tehdidin bulunmaması durumunda da devam ediyor. Sadık karısından şüphelenen ve onu takip eden adam sanrılı kıskançlığa iyi bir örnek olabilir. Anormal kıskançlık tanımlamasıyla tarif edilen kıskançlık türleri ise kronik ve akut kıskançlıklar olarak biliniyor. Akut kıskançlık hiç kıskanç olduğunu düşünmeyen, ancak partneri tarafından aldatıldığında bunu keşfeden kişilerde görülüyor.

    Kıskançlıkla Baş Edilebilir mi?

    Aile terapisti Sevil Gençay kendisine kıskançlık sorunuyla başvuran kişilerin en sık sordukları sorulardan birinin "Kıskançlık yenilebilir mi?" olduğunu söylüyor ve kendisinin verebildiği yanıtın "Evet, ama zorlukla" olduğunu da eklemeden geçemiyor. Gençay'a göre diğer tüm duygusal deneyimler gibi kıskançlık da doğru şekilde ele alındığında gelişime yol açabiliyor. Kıskançlıkla baş edebilmek için yapılması gereken en öncelikli şey bir uzmana başvurmak. Uzman kontrolünde yapılan terapide ilk aşamada kıskançlık sorununun farkına varmak konusunda çaba gösteriliyor. Daha sonra bu konuda bir şeyler yapma sorumluluğunu almak, ne yapılabileceği ve yapılması gerektiği konusunu açıklığa kavuşturmak, yeni yöntemler üretmek ve eski yöntemleri geliştirmek gibi aşamalar izlenerek çözüme ulaşmaya çalışılıyor. Kıskançlık sorununun farkına varmanınsa iki unsuru bulunuyor: Bunlardan biri sorun olduğunu fark etmek, diğeri ise sorunu kıskanç kişinin suçu olarak görmek yerine ilişkinin belirli dinamiklerinin veya belirli bir durumunun işlevi olarak değerlendirmek. İnsanlar bunun farkına varınca, başa çıkmanın odak noktası, "Beni bu kadar kıskanç yapan şey nedir?" sorusundan, "Kıskançlığımın bu kadar kolay ortaya çıkmasını önlemek amacıyla durumu değiştirmek için ne yapabilirim?" sorusuna kayıyor. Kıskançlık yaratan ilişkide belirli davranışlar belirli çabalar sonucu değiştirilebiliyor. Çünkü kıskançlık "sadece farkındalıkla aşılabilecek bir tutkunluk patlaması" olarak tanımlanıyor.

    Sizin kıskançlığınız hangisi?

    Konu Saati  03:45  |  in  Yaşam  |  Devamı»

    Hepimiz zaman zaman kıskançlıklar yaşarız. Bazılarımızınki tatlı kıskançlıklarken bazılarımız kıskançlığın dozunu kaçırırız. Peki, hemen herkesde ilişkileri ve romantizmi kimi zaman tüketen, kimi zaman da güçlendiren kıskançlığın türleri olduğunu biliyor muydunuz?    
    Kıskançlığın tarifi her ne kadar onu yaşayan her kişiye göre farklı bir biçime bürünse de, fazlası istenmeyen, yokluğu da çekilmeyen bu garip duygu halinin psikologlar tarafından kabullenilen tek ve genel bir tanımı bulunuyor: Değerli bir ilişkiye veya onun niteliğine tehdit algılanması durumunda verilen karmaşık bir tepki...
    Bu karmaşık tepkinin içsel ve dışsal öğeleri bulunuyor. İçsel öğeler, genellikle dışardan görülmeyen duygular, düşünceler ve fiziksel belirtileri içeriyor: Gücenme, kendini suçlama, rakiple kendini karşılaştırma, toplum içindeki imajının sarsılmasından duyulan endişe ve kendine acıma gibi...

    Kışkançlık Nasıl Ortaya Çıkıyor?

    Kıskançlık fiziksel anlamda yüz kızarması, ellerde titreme ve terleme, nefessiz kalma, mide krampları, baygınlık hissi, hızlı nabız ve uyuma güçlüğü gibi semptomlarla belirebiliyor. Bu duyguyu oluşturan dışsal öğeler ise sorun hakkında açıkça konuşma, bağırma, ağlama, konuyu önemsemiyor gibi görünme, alaya alma, karşılık verme veya şiddete başvurma gibi kolayca görülebilir bazı davranışlarla ifade ediliyor.

    Gerçek ya da Sanal Tehditler

    Kıskançlık tepkisi, ilişkiye bir tehdit algılanmasıyla tetikleniyor. Algılanan tehdit gerçek ya da sanal olabiliyor. Örneğin bir erkek karısının başka erkeklere ilgi duyduğunu düşünürse, tehdit onun çılgın hayalinden kaynaklanmasına rağmen yoğun bir kıskançlıkla tepki gösterebiliyor. Öte yandan evliliğinde kendini güvende hisseden bir erkek karısı başka erkeklerle yakın ilişkideyken bunu ilişki için tehdit olarak algılamıyorsa kıskançlıkla tepki vermeyebiliyor.

    Sebepler Birbirinden Farklı

    Kıskançlık tepkisini doğuran duyguların öncelikleri de kişiden kişiye değişebiliyor. Kimileri için kıskançlığın en önemli öğesi terk edilme korkusuyken, bazıları için birincil öğe başkalarının gözünde değer yitirmek olabiliyor. Bazıları için en acı veren olay ihanete uğramakken, kimileri için en önemli öge rekabet olabiliyor.

    Temelde Neler Var?

    Kıskançlık değişik şekiller ve değişken yoğunluk derecelerinde görülmesine rağmen bir eğilimle karşı karşıya gelme veya bir olayın tetiklemesiyle ortaya çıkıyor. Bu eğilim içinde yetiştiğimiz kültür tarafından biçimlendiriliyor. Bazı kültürler kıskançlığı körüklerken, diğer kültürler kıskançlığı hoş görmeyebiliyor. Kıskançlık eğilimi bireyin yetiştiği aile tarafından da yönlendiriliyor. Anne ya da baba arasında aldatma ya da kıskançlık krizlerinin yaşandığı bir ailede yetişen kişi, anne ve babanın güvenli bir sevgiyle birbirine bağlı olduğu bir ailede yetişen kişiye göre kıskançlığa daha fazla eğilimli olabiliyor. Çocukluk dönemini kardeşleriyle rekabet duygusu içinde geçirmiş olan bir insanın kıskançlığa eğilimli olma ihtimali de yüksek olabiliyor. "Sosyobiyolojik yaklaşım" kadın ve erkeğin doğuştan kıskançlık eğilimlerini cinsiyet farklılıklara bağlarken "sosyopsikolojik yaklaşım" kıskançlığın nedenlerini kültürel normlarda arıyor.
    Çocukluk travmaları yaşayan bir kişi yetişkinlik döneminde bunun yansımalarını alınganlık, korku veya güvensizlik olarak yaşayabiliyor. Aşık olduklarında duygularına karşılık gördükleri zaman bu korkular azalıyor ve kendilerini güvende hissediyorlar. Aşık olunan insanı kaybetme korkusunun kıskançlık tepkisine dönüşmesi kaçınılmaz oluyor.

    Sizin Kıskançlığınız Normal mi, Anormal mi?

    Kıskançlıkla verilen bazı tepkiler o kadar aşırı olabiliyor ki, bunların patolojik olduğunu görmek için uzman olmak gerekmiyor. Normal kıskançlık köklerini gerçek tehditten alırken sanrılı kıskançlık gerçek veya olası tehdidin bulunmaması durumunda da devam ediyor. Sadık karısından şüphelenen ve onu takip eden adam sanrılı kıskançlığa iyi bir örnek olabilir. Anormal kıskançlık tanımlamasıyla tarif edilen kıskançlık türleri ise kronik ve akut kıskançlıklar olarak biliniyor. Akut kıskançlık hiç kıskanç olduğunu düşünmeyen, ancak partneri tarafından aldatıldığında bunu keşfeden kişilerde görülüyor.

    Kıskançlıkla Baş Edilebilir mi?

    Aile terapisti Sevil Gençay kendisine kıskançlık sorunuyla başvuran kişilerin en sık sordukları sorulardan birinin "Kıskançlık yenilebilir mi?" olduğunu söylüyor ve kendisinin verebildiği yanıtın "Evet, ama zorlukla" olduğunu da eklemeden geçemiyor. Gençay'a göre diğer tüm duygusal deneyimler gibi kıskançlık da doğru şekilde ele alındığında gelişime yol açabiliyor. Kıskançlıkla baş edebilmek için yapılması gereken en öncelikli şey bir uzmana başvurmak. Uzman kontrolünde yapılan terapide ilk aşamada kıskançlık sorununun farkına varmak konusunda çaba gösteriliyor. Daha sonra bu konuda bir şeyler yapma sorumluluğunu almak, ne yapılabileceği ve yapılması gerektiği konusunu açıklığa kavuşturmak, yeni yöntemler üretmek ve eski yöntemleri geliştirmek gibi aşamalar izlenerek çözüme ulaşmaya çalışılıyor. Kıskançlık sorununun farkına varmanınsa iki unsuru bulunuyor: Bunlardan biri sorun olduğunu fark etmek, diğeri ise sorunu kıskanç kişinin suçu olarak görmek yerine ilişkinin belirli dinamiklerinin veya belirli bir durumunun işlevi olarak değerlendirmek. İnsanlar bunun farkına varınca, başa çıkmanın odak noktası, "Beni bu kadar kıskanç yapan şey nedir?" sorusundan, "Kıskançlığımın bu kadar kolay ortaya çıkmasını önlemek amacıyla durumu değiştirmek için ne yapabilirim?" sorusuna kayıyor. Kıskançlık yaratan ilişkide belirli davranışlar belirli çabalar sonucu değiştirilebiliyor. Çünkü kıskançlık "sadece farkındalıkla aşılabilecek bir tutkunluk patlaması" olarak tanımlanıyor.

    0 yorum:

    27 Mart 2014 Perşembe


    Ülkemizde son dönemlerde yayınlanan yasal ve yasal olmayan tapelerle gündeme gelen iki dev platform Twitter ve YouTube yetkililer tarafından uyarılmışlardı.







    Twitterın erişim yasağından sonra şimdi de YouTube erişime engellendi. Şu an için resmi olarak bir açıklama gelmemiş olsa da YouTube'a erişim sağlanamıyor.



    Yayınlanan son MİT-Dış İşleri görüşmesi olduğu iddia edilen ses kaydından

    Youtube Erişime Engellendi

    Konu Saati  07:49  |  in  Youtube  |  Devamı»


    Ülkemizde son dönemlerde yayınlanan yasal ve yasal olmayan tapelerle gündeme gelen iki dev platform Twitter ve YouTube yetkililer tarafından uyarılmışlardı.







    Twitterın erişim yasağından sonra şimdi de YouTube erişime engellendi. Şu an için resmi olarak bir açıklama gelmemiş olsa da YouTube'a erişim sağlanamıyor.



    Yayınlanan son MİT-Dış İşleri görüşmesi olduğu iddia edilen ses kaydından

    0 yorum:

    26 Mart 2014 Çarşamba


    Hızın her geçen gün daha da çok önem kazandığı günümüzde, sigorta sektörünün teknolojiyi yakından takip ettiğini görmek güzel. Ben de blogumda böyle firmaları yakından takip ediyorum.



    Generali Sigorta, hızlı ve teknolojik hizmet konusunda öncülük yapmış diyebiliriz. Artık her an, her yerden Generali’nin 0850 555 55 55 numaralı telefonundan veya generali.com.tr web sitesinden ve acentelerdan

    1 Dakikada Teklif, 3 Dakikada Poliçe!

    Konu Saati  06:29  |  in  Sponsor  |  Devamı»


    Hızın her geçen gün daha da çok önem kazandığı günümüzde, sigorta sektörünün teknolojiyi yakından takip ettiğini görmek güzel. Ben de blogumda böyle firmaları yakından takip ediyorum.



    Generali Sigorta, hızlı ve teknolojik hizmet konusunda öncülük yapmış diyebiliriz. Artık her an, her yerden Generali’nin 0850 555 55 55 numaralı telefonundan veya generali.com.tr web sitesinden ve acentelerdan

    0 yorum:

    24 Mart 2014 Pazartesi

    Uzmanlar ıslak ayakla gezilmemesi konusunda uyarılarda bulunuyor.

    Tıbbi adıyla 'Tinea pedis' olan ayak mantarının bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirten uzmanlar, toplumun yüzde 50'sinde hastalığın görüldüğü uyarısında bulundu. En çok yetişkin erkeklerde görülen hastalığın ayak parmak aralarında kaşıntı, sulantı, kepeklenme, çatlaklar veya beyazlaşmalar şeklinde kendini gösterdiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Neval Bayazit, 'Ayakta kötü kokuya sebep olabilir. Ayakların uzun süre havasız ve nemli kalması, yıkandıktan sonra iyi kurulanmaması veya aşırı terlemesi mantarın yerleşip hastalık yapmasını sağlayan en önemli etkenlerdendir.' diye söylüyor.
    Ayak mantarının ortak kullanılan terlik, ayakkabı, havlu gibi kişisel eşyalardan, havuzlardan, duşlardan, hamam ve kaplıcalardan, tuvaletlerden, hijyene dikkat edilmediğinde kuaförlerde pedikür sırasında bulaşabildiğini anlatan Uzm. Dr. Neval Bayazit, ayak mantarının en sık olarak küçük parmak arasında kaşıntı, sulantı, kepeklenme, çatlaklar şeklinde görüldüğünü ve mantar hastalığının zamanla tüm parmak aralarına yayılabildiğini kaydetti. Ayak tabanında ve ayak yan kısımlarında kuruluk, kepeklenme, deride kalınlaşma şeklinde hastalığın karşımıza çıkabileceğini anlatan Dr. Bayazit, mantar hastalığının ayak tabanında şiddetli kaşıntılı su kabarcıkları şeklinde de görülebildiğini dile getirdi. Ayaklarda görülen mantar hastalığının parmak arasında sulantı, çatlaklar, ayak tabanında kuruluk veya su kabarcıklarıyla giden türlerinin de bulaşıcı olduğunu ve özellikle nemli ortamı sevdiğini belirten Uzm. Dr. Bayazit şöyle devam etti:

    'Ayak mantarı tedavi edilmezse, deride oluşan yarık ve çatlaklardan bakteriler deriden içeriye girerek, ayakta ve daha da yukarıya ilerleyerek bacakta yumuşak doku enfeksiyonuna sebep olabilir. Yani bacakta şişme, kızarıklık, ağrı görülebilir ve bu durum yüksek doz antibiyotik tedavisini gerektirir. Mantar hastalığı tedavi edilmezse, bir süre sonra tırnaklara yayılarak tırnaklarda şekil bozukluğuna yol açabilir, bu da hem estetik açıdan kötü bir görüntüye sebep olur, hem de zamanla ağrı, kapalı ayakkabı giyememe ile sonuçlanabilir. Bazen kasığa da bulaşma görülebilmektedir, bu durumda kasıkta kaşıntı, kızarıklık ve kepeklenme olmaktadır.'

    Ayak mantarının tedavisinde dışarıdan sürme şeklinde uygulanan krem veya sprey şeklindeki ilaçların kullanılabileceğini anlatan Uzm. Dr. Neval Bayazit, bazı durumlarda özel ayak banyolarının da tedaviye eklenebileceğini kaydetti. Eğer tırnakta da mantar tespit edilmişse hap veya tırnak cilası şeklindeki ilaçlara başvurulmasını tavsiye eden Dr. Bayazit, tırnaktaki mantarın yok edilmemesi durumunda ayak mantarının devamlı tekrarlanacağına dikkat çekti. Koruyucu bazı önlemlerin de mutlaka alınması gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Neval Bayazit şu tavsiyelerde bulundu:

    'Kişinin her gittiği yere kendi terliğini götürmesi, ayakları yıkadıktan veya abdest aldıktan sonra ayak parmak aralarının kağıt havluyla kurulanması, ayakların devamlı kuru tutulması, tırnakların zedelenmemesi gerekmektedir. Sentetik yerine pamuklu çoraplar giyilmesi, yazın hava aldıran açık ayakkabı ve terlikler tercih edilmesi önerilir. Ayakkabıların içi, dışı deri olanları tercih edilmeli ve ayakkabılar günlük olarak değiştirilmelidir, ayağın teri nedeniyle içi ıslanan ayakkabı kuruyana kadar tekrar giyilmemelidir. Aile içi bulaşma çok sık görüldüğü için benim önerim, mantar hastalığının tekrarlamaması için ailedeki tüm fertlerin de mantar açısından değerlendirilmesi olacaktır.'


    Islak ayakla gezmeyin

    Konu Saati  05:31  |  in  sağlık  |  Devamı»

    Uzmanlar ıslak ayakla gezilmemesi konusunda uyarılarda bulunuyor.

    Tıbbi adıyla 'Tinea pedis' olan ayak mantarının bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirten uzmanlar, toplumun yüzde 50'sinde hastalığın görüldüğü uyarısında bulundu. En çok yetişkin erkeklerde görülen hastalığın ayak parmak aralarında kaşıntı, sulantı, kepeklenme, çatlaklar veya beyazlaşmalar şeklinde kendini gösterdiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Neval Bayazit, 'Ayakta kötü kokuya sebep olabilir. Ayakların uzun süre havasız ve nemli kalması, yıkandıktan sonra iyi kurulanmaması veya aşırı terlemesi mantarın yerleşip hastalık yapmasını sağlayan en önemli etkenlerdendir.' diye söylüyor.
    Ayak mantarının ortak kullanılan terlik, ayakkabı, havlu gibi kişisel eşyalardan, havuzlardan, duşlardan, hamam ve kaplıcalardan, tuvaletlerden, hijyene dikkat edilmediğinde kuaförlerde pedikür sırasında bulaşabildiğini anlatan Uzm. Dr. Neval Bayazit, ayak mantarının en sık olarak küçük parmak arasında kaşıntı, sulantı, kepeklenme, çatlaklar şeklinde görüldüğünü ve mantar hastalığının zamanla tüm parmak aralarına yayılabildiğini kaydetti. Ayak tabanında ve ayak yan kısımlarında kuruluk, kepeklenme, deride kalınlaşma şeklinde hastalığın karşımıza çıkabileceğini anlatan Dr. Bayazit, mantar hastalığının ayak tabanında şiddetli kaşıntılı su kabarcıkları şeklinde de görülebildiğini dile getirdi. Ayaklarda görülen mantar hastalığının parmak arasında sulantı, çatlaklar, ayak tabanında kuruluk veya su kabarcıklarıyla giden türlerinin de bulaşıcı olduğunu ve özellikle nemli ortamı sevdiğini belirten Uzm. Dr. Bayazit şöyle devam etti:

    'Ayak mantarı tedavi edilmezse, deride oluşan yarık ve çatlaklardan bakteriler deriden içeriye girerek, ayakta ve daha da yukarıya ilerleyerek bacakta yumuşak doku enfeksiyonuna sebep olabilir. Yani bacakta şişme, kızarıklık, ağrı görülebilir ve bu durum yüksek doz antibiyotik tedavisini gerektirir. Mantar hastalığı tedavi edilmezse, bir süre sonra tırnaklara yayılarak tırnaklarda şekil bozukluğuna yol açabilir, bu da hem estetik açıdan kötü bir görüntüye sebep olur, hem de zamanla ağrı, kapalı ayakkabı giyememe ile sonuçlanabilir. Bazen kasığa da bulaşma görülebilmektedir, bu durumda kasıkta kaşıntı, kızarıklık ve kepeklenme olmaktadır.'

    Ayak mantarının tedavisinde dışarıdan sürme şeklinde uygulanan krem veya sprey şeklindeki ilaçların kullanılabileceğini anlatan Uzm. Dr. Neval Bayazit, bazı durumlarda özel ayak banyolarının da tedaviye eklenebileceğini kaydetti. Eğer tırnakta da mantar tespit edilmişse hap veya tırnak cilası şeklindeki ilaçlara başvurulmasını tavsiye eden Dr. Bayazit, tırnaktaki mantarın yok edilmemesi durumunda ayak mantarının devamlı tekrarlanacağına dikkat çekti. Koruyucu bazı önlemlerin de mutlaka alınması gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Neval Bayazit şu tavsiyelerde bulundu:

    'Kişinin her gittiği yere kendi terliğini götürmesi, ayakları yıkadıktan veya abdest aldıktan sonra ayak parmak aralarının kağıt havluyla kurulanması, ayakların devamlı kuru tutulması, tırnakların zedelenmemesi gerekmektedir. Sentetik yerine pamuklu çoraplar giyilmesi, yazın hava aldıran açık ayakkabı ve terlikler tercih edilmesi önerilir. Ayakkabıların içi, dışı deri olanları tercih edilmeli ve ayakkabılar günlük olarak değiştirilmelidir, ayağın teri nedeniyle içi ıslanan ayakkabı kuruyana kadar tekrar giyilmemelidir. Aile içi bulaşma çok sık görüldüğü için benim önerim, mantar hastalığının tekrarlamaması için ailedeki tüm fertlerin de mantar açısından değerlendirilmesi olacaktır.'


    0 yorum:

    Vücudunuzun kusursuz olması ve diri kalması için masaja ihtiyacı vardır. Aşağıda verdiğimiz ipuçları, masajın sizin için harika bir deneyim haline gelmesine yardımcı olacaktır.

    Bir masajı farklı ihtiyaçlara cevap verebilecek şekillerde yapabilirsiniz; hatta aynı teknik, nasıl uyguladığınıza bağlı olarak uyarıcı ya da uyku verici bir etki yaratabilir. Sert ve canlı bir masaj uyarıcı olabilirken yavaş ve düzenli hareketler insanı sakinleştirir.

    Masajın eğlencesi, denemedir. Asla aynı masajı iki kez yapmanız gerekmez. Her seferinde arkadaşınızın ihtiyaçlarını keşfetmeye çalışarak bunlara uygun bir masaj yapmaya çalışın. İster belli bir sırayı izleyin, ister kendi tekniklerinizi kendiniz belirleyin aşağıdaki ipuçları masajınızın harika bir deneyim haline gelmesine yardımcı olacaktır.

    Bunları unutmayın
    - Masajın en önemli unsuru, ritimdir. Ritmik hareketler tüm vücuda gevşeme dalgaları gönderir.

    - Masaj haz vermelidir; yaptığınız herhangi bir şey acı veriyorsa, arkadaşınızdan bunu söylemesini isteyin.

    - Ellerinizi vücut çizgilerine göre biçimlendirin ve vücudu kusursuz bir şekle sokmak için yonttuğunuzu düşleyin.

    - Herhangi bir bölgenin masajı sırasında, mutlaka bir eliniz vücutla temas etsin. İdeal durum, tüm masajınızın tek ve sürekli akan bir hareket olarak algılanmasıdır.

    - Uyguladığınız basıncı çok hafiften çok güçlüye kadar değiştirin. Kemikli bölgeler üzerinde basınç hafif, büyük kaslar üzerinde ise daha sert olmalıdır. Derin basınçlar uygulamaktan korkmayın; sert bir dokunuş rahatlatıcı olabilir.

    Vücudunuzu kullanın
    - Masaj sırasında asla kuvvet kullanmanız gerekmez, basınç uygulamak için yalnızca vücudunuzun ağırlığını kullanın.

    - Hareketlerinize konsantre olun ve fazla konuşmayın. Her ikiniz de dikkatinizi çeşitli duyular üzerinde toplarsanız, masajınız daha etkili olur.

    - İlk hareketleriniz acemice görünecek diye endişelenmeyin. Bütün dokunuşlar güzeldir ve masaj ilerledikçe hareketler daha akıcı bir hale gelir.

    - Tek başınıza olmaktansa bir eş ya da arkadaşla birlikte öğrenmek size daha kolay gelebilir; teknikleri birbirinizin üstünde uygularken nasıl duygular uyandırdıklarını daha iyi görebilirsiniz.

    - İyi bir masaj yapmak için tamamen gevşemeniz gerekir, o yüzden kendinizi fazla zorlamayın. Bir sonraki adımın ne olacağından emin değilseniz, yalnızca hareketi devam ettirin. Hareketleriniz belli bir ritim kazandıkça masajınız daha ilginç ve gevşetici bir hale gelecektir.


    Masajın eğlencesi yeni denemelerdir

    Konu Saati  05:30  |  in  sağlıklı yaşam  |  Devamı»

    Vücudunuzun kusursuz olması ve diri kalması için masaja ihtiyacı vardır. Aşağıda verdiğimiz ipuçları, masajın sizin için harika bir deneyim haline gelmesine yardımcı olacaktır.

    Bir masajı farklı ihtiyaçlara cevap verebilecek şekillerde yapabilirsiniz; hatta aynı teknik, nasıl uyguladığınıza bağlı olarak uyarıcı ya da uyku verici bir etki yaratabilir. Sert ve canlı bir masaj uyarıcı olabilirken yavaş ve düzenli hareketler insanı sakinleştirir.

    Masajın eğlencesi, denemedir. Asla aynı masajı iki kez yapmanız gerekmez. Her seferinde arkadaşınızın ihtiyaçlarını keşfetmeye çalışarak bunlara uygun bir masaj yapmaya çalışın. İster belli bir sırayı izleyin, ister kendi tekniklerinizi kendiniz belirleyin aşağıdaki ipuçları masajınızın harika bir deneyim haline gelmesine yardımcı olacaktır.

    Bunları unutmayın
    - Masajın en önemli unsuru, ritimdir. Ritmik hareketler tüm vücuda gevşeme dalgaları gönderir.

    - Masaj haz vermelidir; yaptığınız herhangi bir şey acı veriyorsa, arkadaşınızdan bunu söylemesini isteyin.

    - Ellerinizi vücut çizgilerine göre biçimlendirin ve vücudu kusursuz bir şekle sokmak için yonttuğunuzu düşleyin.

    - Herhangi bir bölgenin masajı sırasında, mutlaka bir eliniz vücutla temas etsin. İdeal durum, tüm masajınızın tek ve sürekli akan bir hareket olarak algılanmasıdır.

    - Uyguladığınız basıncı çok hafiften çok güçlüye kadar değiştirin. Kemikli bölgeler üzerinde basınç hafif, büyük kaslar üzerinde ise daha sert olmalıdır. Derin basınçlar uygulamaktan korkmayın; sert bir dokunuş rahatlatıcı olabilir.

    Vücudunuzu kullanın
    - Masaj sırasında asla kuvvet kullanmanız gerekmez, basınç uygulamak için yalnızca vücudunuzun ağırlığını kullanın.

    - Hareketlerinize konsantre olun ve fazla konuşmayın. Her ikiniz de dikkatinizi çeşitli duyular üzerinde toplarsanız, masajınız daha etkili olur.

    - İlk hareketleriniz acemice görünecek diye endişelenmeyin. Bütün dokunuşlar güzeldir ve masaj ilerledikçe hareketler daha akıcı bir hale gelir.

    - Tek başınıza olmaktansa bir eş ya da arkadaşla birlikte öğrenmek size daha kolay gelebilir; teknikleri birbirinizin üstünde uygularken nasıl duygular uyandırdıklarını daha iyi görebilirsiniz.

    - İyi bir masaj yapmak için tamamen gevşemeniz gerekir, o yüzden kendinizi fazla zorlamayın. Bir sonraki adımın ne olacağından emin değilseniz, yalnızca hareketi devam ettirin. Hareketleriniz belli bir ritim kazandıkça masajınız daha ilginç ve gevşetici bir hale gelecektir.


    0 yorum:


    Aşk kişiye göre değişen kavram; kimine göre süresi, kimine göre şekli önemlidir.

    Bazılarına göre aşkın organı kalp, kimine göre ise beyin. "Aşk olmazsa meşk olsun" söyleyen de var, aşkın platoniğini seçen de.

    Peki bu aşk denilen şey nedir? Bilim adamlarına göre beyin aktivitesi. Beyinde artan hormanlarla duygu değişimleri; dopamin, norepinefrin, feniletilamin gibi çeşitli beyin içindeki hormanların aktivasyonları. Memorial Suadiye Tıp Merkezi Dahiliye Bölümü'nden Uz. Dr. İsmail Yağız, "aşkın sağlığa olumlu etkileri" hakkında bilgi verdi.

    Aşk sadece bir duygu mudur? Gösterilebilir mi?

    Aşık bireylerin beyin MR görüntüleri incelendiğinde özellikle dopamin içeren bölgelerin, yani beyin sağ bölgesinin yoğun bir biçimde aktivitesinin arttığı gözleniyor. Dopamin vücuda enerji veriyor, iştahı azaltıyor, ilgiyi artırıyor, uykusuzluk, sürekli karşı tarafa odaklanma, onu düşünmeyi sağlıyor. Aşkın 3 fazının ilk dönemi bu şekilde gösteriliyor. Aşkın 2. ve 3. döneminde ise biraz daha sakinlik, sevgi, iletişim, koku duyguları, alışkanlık ve güven hissi ön planda. Bu dönemlerde ise serotonin ve diğer mutluluk sağlayan endorfinler etkili.

    Peki "aşk olmazsa meşk olsun" diyebiliyor muyuz?

    Yapılan bilimsel çalışmalarda intihar girişiminde bulunan gençlerde kalp kırıklığı, terk edilme, aşkın kabul görmemesi gibi nedenler var. Aşk problemleri özellikle genç bireylerde toplum dışına itilme, yalnızlık ve depresyonu tetikleyerek yaşam isteğini azaltıyor. Kırık kalpli gençlerin hayatları incelendiğinde aile ilişkilerinde problemler, şefkat ve ilgi eksiklikleri gözleniyor. Hükümetler gençlerin üzerine daha fazla durulması, sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi, gençlik cesaretinin olumsuz bir sonuca yol açmaması için önlemler alınması üzerinde duruyorlar.

    Aşık olmak kilo vermede büyük bir etken

    Aşk hem psikolojik hem de fizyolojik etkileri ile sağlığa iyi geliyor. Fiziksel etkilerde iştahsızlık ve metabolizma hızının artması başı çekiyor.

    Aşkın fiziksel etkileri:

    1.Kan akımının düzenlenmesi
     Dopamin ve norepinefrin kan akımını artırır.

    2.İştah azalması
    Tokluk merkezinin uyarılmasıyla açlık hissi kaybolur

    3.Kalp ritminin hızlanması
    Noradrenalin kalp atım hızını artırır.

    4.Yağ yakımı
    Stres hormonları olarak bilinen noradrenalin yağ yıkımını sağlar.

    5.Metabolizmanın hızlanması
    Kilo kontoru ve zayıflık sağlar

    6.Hafıza ve becerilerin artması
    Artan kan beyin kan akımı hafıza ve becerilerin artmasını sağlar.

    7.Ağrıyı daha az hissetme
    Güçlü vücut içi morfin olan endorfinler hem ağrı algısını azaltır hem de mutluluk sağlar.

    8.Bağışıklık sisteminin güçlenmesi
    Endorfin ve serotonin yüksekliği bağışıklık sistemini güçlendirir.

    9.Cilt sağlığının artması
    Kan akımı değişiklikleri ve seks hormonlarının artması ciltte duruluk ve canlılık sağlar.

    10.Östrojen ve testosteron artması
    Üreme isteğini artırır.

    Aşkın psikolojik etkileri arasında motivasyonu artırma yönü ön plana çıkıyor. Kişinin kendisine olan güveninin artması da hem sosyal hayatta hem de iş yaşamında başarıyı getirebiliyor.

    Psikolojik etkiler:

    1.Motivasyonun artması
    Kendine güvenen ve enerjik bir bünye, konsantrasyon yoğunluğunu sağlar.

    2.Anti depresan etkiler
    Kullanılan antidepresanlar serotonin ve noradrenalin türevi maddeler içerir.

    3.Özgüven ve başarı
    Mesleksel başarılara imza atılır.

    4.Dışa dönük, sosyal kişilik yapısı
    Mutlu ve sosyal bir kişilik yapısı sağlar.

    Aşk sağlıklı bir biçimde yaşandığında bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri sayesinde hastalıklardan koruyabiliyor. Kişinin tüm güzellikleri ile yaşadığı aşka dengeli ve sağlıklı bir yaşam şeklini de eklemesi gerekiyor.

    Aşkın sağlığa olumlu etkileri

    Konu Saati  05:29  |  in  Yaşam  |  Devamı»


    Aşk kişiye göre değişen kavram; kimine göre süresi, kimine göre şekli önemlidir.

    Bazılarına göre aşkın organı kalp, kimine göre ise beyin. "Aşk olmazsa meşk olsun" söyleyen de var, aşkın platoniğini seçen de.

    Peki bu aşk denilen şey nedir? Bilim adamlarına göre beyin aktivitesi. Beyinde artan hormanlarla duygu değişimleri; dopamin, norepinefrin, feniletilamin gibi çeşitli beyin içindeki hormanların aktivasyonları. Memorial Suadiye Tıp Merkezi Dahiliye Bölümü'nden Uz. Dr. İsmail Yağız, "aşkın sağlığa olumlu etkileri" hakkında bilgi verdi.

    Aşk sadece bir duygu mudur? Gösterilebilir mi?

    Aşık bireylerin beyin MR görüntüleri incelendiğinde özellikle dopamin içeren bölgelerin, yani beyin sağ bölgesinin yoğun bir biçimde aktivitesinin arttığı gözleniyor. Dopamin vücuda enerji veriyor, iştahı azaltıyor, ilgiyi artırıyor, uykusuzluk, sürekli karşı tarafa odaklanma, onu düşünmeyi sağlıyor. Aşkın 3 fazının ilk dönemi bu şekilde gösteriliyor. Aşkın 2. ve 3. döneminde ise biraz daha sakinlik, sevgi, iletişim, koku duyguları, alışkanlık ve güven hissi ön planda. Bu dönemlerde ise serotonin ve diğer mutluluk sağlayan endorfinler etkili.

    Peki "aşk olmazsa meşk olsun" diyebiliyor muyuz?

    Yapılan bilimsel çalışmalarda intihar girişiminde bulunan gençlerde kalp kırıklığı, terk edilme, aşkın kabul görmemesi gibi nedenler var. Aşk problemleri özellikle genç bireylerde toplum dışına itilme, yalnızlık ve depresyonu tetikleyerek yaşam isteğini azaltıyor. Kırık kalpli gençlerin hayatları incelendiğinde aile ilişkilerinde problemler, şefkat ve ilgi eksiklikleri gözleniyor. Hükümetler gençlerin üzerine daha fazla durulması, sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi, gençlik cesaretinin olumsuz bir sonuca yol açmaması için önlemler alınması üzerinde duruyorlar.

    Aşık olmak kilo vermede büyük bir etken

    Aşk hem psikolojik hem de fizyolojik etkileri ile sağlığa iyi geliyor. Fiziksel etkilerde iştahsızlık ve metabolizma hızının artması başı çekiyor.

    Aşkın fiziksel etkileri:

    1.Kan akımının düzenlenmesi
     Dopamin ve norepinefrin kan akımını artırır.

    2.İştah azalması
    Tokluk merkezinin uyarılmasıyla açlık hissi kaybolur

    3.Kalp ritminin hızlanması
    Noradrenalin kalp atım hızını artırır.

    4.Yağ yakımı
    Stres hormonları olarak bilinen noradrenalin yağ yıkımını sağlar.

    5.Metabolizmanın hızlanması
    Kilo kontoru ve zayıflık sağlar

    6.Hafıza ve becerilerin artması
    Artan kan beyin kan akımı hafıza ve becerilerin artmasını sağlar.

    7.Ağrıyı daha az hissetme
    Güçlü vücut içi morfin olan endorfinler hem ağrı algısını azaltır hem de mutluluk sağlar.

    8.Bağışıklık sisteminin güçlenmesi
    Endorfin ve serotonin yüksekliği bağışıklık sistemini güçlendirir.

    9.Cilt sağlığının artması
    Kan akımı değişiklikleri ve seks hormonlarının artması ciltte duruluk ve canlılık sağlar.

    10.Östrojen ve testosteron artması
    Üreme isteğini artırır.

    Aşkın psikolojik etkileri arasında motivasyonu artırma yönü ön plana çıkıyor. Kişinin kendisine olan güveninin artması da hem sosyal hayatta hem de iş yaşamında başarıyı getirebiliyor.

    Psikolojik etkiler:

    1.Motivasyonun artması
    Kendine güvenen ve enerjik bir bünye, konsantrasyon yoğunluğunu sağlar.

    2.Anti depresan etkiler
    Kullanılan antidepresanlar serotonin ve noradrenalin türevi maddeler içerir.

    3.Özgüven ve başarı
    Mesleksel başarılara imza atılır.

    4.Dışa dönük, sosyal kişilik yapısı
    Mutlu ve sosyal bir kişilik yapısı sağlar.

    Aşk sağlıklı bir biçimde yaşandığında bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri sayesinde hastalıklardan koruyabiliyor. Kişinin tüm güzellikleri ile yaşadığı aşka dengeli ve sağlıklı bir yaşam şeklini de eklemesi gerekiyor.

    0 yorum:

    20 Mart 2014 Perşembe

    Evde kolayca yapılabilen bitkisel formüllerle hem kadınlar hem de erkekler saçlarını mevsim değişimine hazırlayabilir.

    Baharı karşılamaya hazırlandığımız bugünlerde; mevsim değişimleri, hava kirliliği, metropol hayatı derken en çok saçlarımız bu hareketlilikten etkileniyor.

    Biyolog-kozmetolog Pervin Bulgak, saç dökülmesinin sağlıkla ilgili pek çok sebebi olabileceğini ancak sağlık sorunu değil de dönemsel dökülmeler yaşanıyorsa, biraz beslenme ve saç maskelerine vakit ayırarak; canlı, parlak ve sağlıklı saçlara kavuşmanın mümkün olduğunu söylüyor.

    Biyolog-kozmetolog Pervin Bulgak’tan saçlara mevsim değişimi bakımı önerileri:

    Neler Yapabiliriz?

    • B12 vitaminini alınmalı.
    • Kabak çekirdeği (Günde bir avuç: Selenyum deposu) tüketilmeli.
    • Haftada bir gün saç maskesi uygulanmalı.
    • Saç köklerine masaj yapılmalı
    • Saç yıkanırken ılık, hatta soğuk su kullanılmalı.

    Saç Güçlendirmek İçin Losyon

    Malzemeler
    2 yemek kaşığı papatya
    1 yemek kaşığı lavanta
    1 yemek kaşığı kekik
    Yapılışı: Malzemeler elle ya da blender yardımı ile parçalanır. Daha önceden kaynatılmış 1 litre suyun içine malzemeler atılır ve 20 dakika demlenir. Süzüldükten sonra soğutulur ve haftada 1-2 gün durulama suyu olarak uygulanır.

    Not: Bu karışım açık renkli saçlar için uygundur. Saçları kepekten arındırır ve saç köklerini güçlendirir.

    Kuru Saç Maskesi

    Malzemeler
    1/2 çay bardağı nohut unu
    2 kahve kaşığı defne yağı
    1 kahve kaşığı gül yağı
    Gerektiği kadar ılık su
    Yapılışı: Nohut ununun içine defne yağı ilave edilir ve iyice karıştırılır. 1-2 dakika bekledikten sonra gül yağı ilave edilir. Sonra lapa kıvamına gelene kadar ılık su ilave edilir. Saç bu maske ile yoğrulur. Maske saçta 15 dakika tutulduktan sonra önce ellerinizin yardımı ile fazlası atılır sonra da ılık su ile yıkanır.

    Saç Dökülmesi İçin Maske

    Malzemeler
    1 yemek kaşığı biberiye yağı
    3 kahve kaşığı ardıç ağacı yağı
    1 çay kaşığı ısırgan tohumu yağı
    Yapılışı: Yağlar birbirlerine karıştırılır. Bu karışım sıcak su dolu bir kabın üzerinde benmari yöntemi ile karıştırılır. Ilık halde saç köklerine masaj yaparak uygulanır. Masajın ardından saç üzerine bone takılır ya da streç filmle kaplanır.1 saat bekletildikten sonra saç ılık su ile masaj yaparak yıkanır. Bu uygulama haftada bir gün uygulanır.

    Not: Mevsiminde taze ısırgan yaprakları iyice dövülerek ilave edilebilir.

    Saçlarda Mevsimsel Değişimi Vakti!

    Konu Saati  06:35  |  in  Yaşam  |  Devamı»

    Evde kolayca yapılabilen bitkisel formüllerle hem kadınlar hem de erkekler saçlarını mevsim değişimine hazırlayabilir.

    Baharı karşılamaya hazırlandığımız bugünlerde; mevsim değişimleri, hava kirliliği, metropol hayatı derken en çok saçlarımız bu hareketlilikten etkileniyor.

    Biyolog-kozmetolog Pervin Bulgak, saç dökülmesinin sağlıkla ilgili pek çok sebebi olabileceğini ancak sağlık sorunu değil de dönemsel dökülmeler yaşanıyorsa, biraz beslenme ve saç maskelerine vakit ayırarak; canlı, parlak ve sağlıklı saçlara kavuşmanın mümkün olduğunu söylüyor.

    Biyolog-kozmetolog Pervin Bulgak’tan saçlara mevsim değişimi bakımı önerileri:

    Neler Yapabiliriz?

    • B12 vitaminini alınmalı.
    • Kabak çekirdeği (Günde bir avuç: Selenyum deposu) tüketilmeli.
    • Haftada bir gün saç maskesi uygulanmalı.
    • Saç köklerine masaj yapılmalı
    • Saç yıkanırken ılık, hatta soğuk su kullanılmalı.

    Saç Güçlendirmek İçin Losyon

    Malzemeler
    2 yemek kaşığı papatya
    1 yemek kaşığı lavanta
    1 yemek kaşığı kekik
    Yapılışı: Malzemeler elle ya da blender yardımı ile parçalanır. Daha önceden kaynatılmış 1 litre suyun içine malzemeler atılır ve 20 dakika demlenir. Süzüldükten sonra soğutulur ve haftada 1-2 gün durulama suyu olarak uygulanır.

    Not: Bu karışım açık renkli saçlar için uygundur. Saçları kepekten arındırır ve saç köklerini güçlendirir.

    Kuru Saç Maskesi

    Malzemeler
    1/2 çay bardağı nohut unu
    2 kahve kaşığı defne yağı
    1 kahve kaşığı gül yağı
    Gerektiği kadar ılık su
    Yapılışı: Nohut ununun içine defne yağı ilave edilir ve iyice karıştırılır. 1-2 dakika bekledikten sonra gül yağı ilave edilir. Sonra lapa kıvamına gelene kadar ılık su ilave edilir. Saç bu maske ile yoğrulur. Maske saçta 15 dakika tutulduktan sonra önce ellerinizin yardımı ile fazlası atılır sonra da ılık su ile yıkanır.

    Saç Dökülmesi İçin Maske

    Malzemeler
    1 yemek kaşığı biberiye yağı
    3 kahve kaşığı ardıç ağacı yağı
    1 çay kaşığı ısırgan tohumu yağı
    Yapılışı: Yağlar birbirlerine karıştırılır. Bu karışım sıcak su dolu bir kabın üzerinde benmari yöntemi ile karıştırılır. Ilık halde saç köklerine masaj yaparak uygulanır. Masajın ardından saç üzerine bone takılır ya da streç filmle kaplanır.1 saat bekletildikten sonra saç ılık su ile masaj yaparak yıkanır. Bu uygulama haftada bir gün uygulanır.

    Not: Mevsiminde taze ısırgan yaprakları iyice dövülerek ilave edilebilir.

    0 yorum:



    Vücudumuzun her bir hücresini yeterli derecede besleyebilmek için günlük alınması gereken elli kadar besin öğesi bulunmaktadır. 

    Özellikle A, C ve E gibi antioksidan vitaminleri ile folik asit yönünden zengin, yağ ve tuz açısından dengeli bir diyetin yaşlanma sürecini geriye aldığı bilinmektedir.

    Beslenme ve kırışıklık oluşumu arasında inanılmaz bir bağlantı olduğunu savunan Harvardlı profesör ve eczacı Nicholas Perricone’ye göre şeker, beyaz un, makarna, patates gibi kan şekerinin hızlı yükselmesine neden olan basit karbonhidratlar yaşlanma sürecini de hızlandırmaktadır.

    Deri elastikiyetini kaybeder 

    Özellikle şeker ve şekere dönüşümü daha kolay olan besinler cilt yaşlanmasını sağlayan en büyük düşmanlardır. Kandaki şeker miktarı yükseldikçe, yaşlanma hızı da artar. Yapılan araştırmalara göre, diyabetli kişiler, kan şekeri normal düzeyde olanlardan çok daha erken ve çabuk yaşlanıyorlar. Şeker, vücuttaki insülin miktarını artırmakta bu da yağların depolanmasını hızlandırmaktadır.

    Uzun yıllar karbonhidratlı ve şekerli besinleri tüketen kişilerde kolajen denilen ve derinin elastikiyetini ve de gerginliğini sağlayan maddeler olumsuz yönde etkilenir. Deri elastikiyetini kaybeder, şeker moleküllerinin kolajene bağlandığı bölgelerde kırışıklar meydana gelir. Kan şekeri yükselince, vücutta serbest radikallerin sayısı artar. Serbest radikaller vücut hücrelerinde ve dokularda hasara neden olurlar. Aynı zamanda yaşla birlikte de vücudumuzdaki serbest radikal miktarında artış yaşanır.

    Beslenmenin yaşlanmaya karşı en güçlü silah olduğunu unutmayıp, bize sunulan birbirinden besleyici ve lezzetli besinlerden hiç vakit kaybetmeden tüketmeye başlamalıyız...

    Cildinize besinlerle gençlik aşılamak istiyorsanız aşağıdaki tavsiyeler bir göz atın!

    * Vücudun iyi kaliteli proteinlere ve doğru yağlara ihtiyacı vardır. Yüksek kaliteli protein tüketmemek, hücrelerin bozulmasına ve vücudun onarma işleminde yetersiz kalmasına yol açtığı için bu nedenle özellikle yüksek kaliteli protein içeren balık/tavuk/hindi tüketilmelidir. (yağsız kırmızı et yer almıyor önerilerde!)

    * Doymuş yağlardan uzak durulmalı (margarin, tereyağı) ve doymamış yağlar (zeytinyağı, kanola, soya, mısırözü) tercih edilmelidir.

    * Genç görünmek için yüksek glisemik yüklü karbonhidrat olan sofra şekeri, bal, pekmez, çikolata, mısır, makarna, pilav ve ekmek gibi yiyeceklerden uzak durulmalı onun yerine kan şekerini yavaş yükseltip insülini az uyaran kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir.

    * Yeşil ve turuncu renkli sebzeler vücudun A vitamini seviyesini yükseltmekte, böylece cilt hücreleri güçlenip, ten daha canlı ve parlak olmaktadır.

    * Somon, beyaz etli balık, kabuklu deniz ürünleri, tavuk, hindi, ıspanak, kuşkonmaz, lahana, sarımsak, brokoli, karnabahar, rezene, yulaf, tüm baklagiller, arpa, esmer buğday, zeytinyağı, yumurta, az yağlı süt, ceviz, fındık, badem, fıstık gibi sert kabuklular ile kiraz, yeşil elma, kavun, vişne, greyfurt, armut, erik, şeftali, avokado ve portakal gibi meyvelerin kırışık önleyici olduğunu belirtilmektedir.

    * Soya fasulyesi ve yer elması da içerdiği bitkisel östrojen sayesinde cilde parlaklık vermekte ve cildin gerginliğini sağlamaktadır.

    * Omega-3, bir diğer ismiyle ‘alfa linolenik asit’ için yağlı balıklar (somon, ton, uskumru), ceviz, badem, soya filizi, kuru fasulye, soya fasulyesi, nohut, keten tohumu ve yeşil yapraklı sebzeler tercih edilmelidir.

    * Besinlerin hücrelere taşınmasını, atıkların da hücrelerden dışarıya çıkışını sağladığı için her gün mutlaka 8-12 bardak su içmelidir.

    * Serbest radikallere karşı önemli hücre koruyucu maddeler içerdiği için Yeşil çay tüketimi arttırılmalıdır.

    * Yeterli uykuyu almak için 7-8 saat uyunmalıdır.

    * Sigara ve alkolden uzak durulmalıdır.

    Kırışıklıkları yok eden besinler

    Konu Saati  06:35  |  in  Kadın Sağlığı  |  Devamı»



    Vücudumuzun her bir hücresini yeterli derecede besleyebilmek için günlük alınması gereken elli kadar besin öğesi bulunmaktadır. 

    Özellikle A, C ve E gibi antioksidan vitaminleri ile folik asit yönünden zengin, yağ ve tuz açısından dengeli bir diyetin yaşlanma sürecini geriye aldığı bilinmektedir.

    Beslenme ve kırışıklık oluşumu arasında inanılmaz bir bağlantı olduğunu savunan Harvardlı profesör ve eczacı Nicholas Perricone’ye göre şeker, beyaz un, makarna, patates gibi kan şekerinin hızlı yükselmesine neden olan basit karbonhidratlar yaşlanma sürecini de hızlandırmaktadır.

    Deri elastikiyetini kaybeder 

    Özellikle şeker ve şekere dönüşümü daha kolay olan besinler cilt yaşlanmasını sağlayan en büyük düşmanlardır. Kandaki şeker miktarı yükseldikçe, yaşlanma hızı da artar. Yapılan araştırmalara göre, diyabetli kişiler, kan şekeri normal düzeyde olanlardan çok daha erken ve çabuk yaşlanıyorlar. Şeker, vücuttaki insülin miktarını artırmakta bu da yağların depolanmasını hızlandırmaktadır.

    Uzun yıllar karbonhidratlı ve şekerli besinleri tüketen kişilerde kolajen denilen ve derinin elastikiyetini ve de gerginliğini sağlayan maddeler olumsuz yönde etkilenir. Deri elastikiyetini kaybeder, şeker moleküllerinin kolajene bağlandığı bölgelerde kırışıklar meydana gelir. Kan şekeri yükselince, vücutta serbest radikallerin sayısı artar. Serbest radikaller vücut hücrelerinde ve dokularda hasara neden olurlar. Aynı zamanda yaşla birlikte de vücudumuzdaki serbest radikal miktarında artış yaşanır.

    Beslenmenin yaşlanmaya karşı en güçlü silah olduğunu unutmayıp, bize sunulan birbirinden besleyici ve lezzetli besinlerden hiç vakit kaybetmeden tüketmeye başlamalıyız...

    Cildinize besinlerle gençlik aşılamak istiyorsanız aşağıdaki tavsiyeler bir göz atın!

    * Vücudun iyi kaliteli proteinlere ve doğru yağlara ihtiyacı vardır. Yüksek kaliteli protein tüketmemek, hücrelerin bozulmasına ve vücudun onarma işleminde yetersiz kalmasına yol açtığı için bu nedenle özellikle yüksek kaliteli protein içeren balık/tavuk/hindi tüketilmelidir. (yağsız kırmızı et yer almıyor önerilerde!)

    * Doymuş yağlardan uzak durulmalı (margarin, tereyağı) ve doymamış yağlar (zeytinyağı, kanola, soya, mısırözü) tercih edilmelidir.

    * Genç görünmek için yüksek glisemik yüklü karbonhidrat olan sofra şekeri, bal, pekmez, çikolata, mısır, makarna, pilav ve ekmek gibi yiyeceklerden uzak durulmalı onun yerine kan şekerini yavaş yükseltip insülini az uyaran kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir.

    * Yeşil ve turuncu renkli sebzeler vücudun A vitamini seviyesini yükseltmekte, böylece cilt hücreleri güçlenip, ten daha canlı ve parlak olmaktadır.

    * Somon, beyaz etli balık, kabuklu deniz ürünleri, tavuk, hindi, ıspanak, kuşkonmaz, lahana, sarımsak, brokoli, karnabahar, rezene, yulaf, tüm baklagiller, arpa, esmer buğday, zeytinyağı, yumurta, az yağlı süt, ceviz, fındık, badem, fıstık gibi sert kabuklular ile kiraz, yeşil elma, kavun, vişne, greyfurt, armut, erik, şeftali, avokado ve portakal gibi meyvelerin kırışık önleyici olduğunu belirtilmektedir.

    * Soya fasulyesi ve yer elması da içerdiği bitkisel östrojen sayesinde cilde parlaklık vermekte ve cildin gerginliğini sağlamaktadır.

    * Omega-3, bir diğer ismiyle ‘alfa linolenik asit’ için yağlı balıklar (somon, ton, uskumru), ceviz, badem, soya filizi, kuru fasulye, soya fasulyesi, nohut, keten tohumu ve yeşil yapraklı sebzeler tercih edilmelidir.

    * Besinlerin hücrelere taşınmasını, atıkların da hücrelerden dışarıya çıkışını sağladığı için her gün mutlaka 8-12 bardak su içmelidir.

    * Serbest radikallere karşı önemli hücre koruyucu maddeler içerdiği için Yeşil çay tüketimi arttırılmalıdır.

    * Yeterli uykuyu almak için 7-8 saat uyunmalıdır.

    * Sigara ve alkolden uzak durulmalıdır.

    0 yorum:



    Hamilelik her kadının hayatında bir dönüm noktası. Hamile olduğunu öğrenen her kadın yeni bir döneme giriyor. Bu dönemde yaşanan fiziksel değişikliklerin yanında bir de psikolojik değişiklikler ekleniyor. Bütün duyguları aynı anda yaşayan anne adayı, kendine destek arıyor.

    Bu dönemde tüm duyguların bir arada yaşanması son derece normaldir. Çünkü anne hem hamileliği hem de kendini keşfetmeye başlamıştır. Kendini farklı ve değişen bir bedende gözlemlerken, hamileliğin getirdiği fiziksel sorunları yaşarken, bir taraftan da bebekle ilgili aklında oluşan bir çok soruyla da baş etmeye çalışmaktadır. Bu durumda annenin yapması gereken tek şey; hamilelik durumunu kabullenip, tüm bu yaşanan duyguların bu döneme has olduğunu düşünmesidir. Ayrıca, bebeğin içerde kendisine bağlı yaşadığını hissetmeli, arkasına yaslanarak bunun keyfini çıkartmalıdır.

    İnsanlar bilmedikleri konularda daha çok telaşlanır, acemilik çeker ve sorun yaşarlar.
    Bu nedenle hamilelikte ilk adım yeterli bilgi edinme olmalıdır. Bilgiyi doğru kaynaktan almak kadar bilginin veriliş tarzı da önemlidir. Kontrolü kaybetmemek ve daha az sorun yaşamak için, mutlaka annenin rahat edeceği bir doktorla bu dönemi geçirmesi en iyi seçimdir. Çünkü anne adayı dokuz ay boyunca, fiziksel değişimin getirdiği rahatsızlıkların yanında, endişe, korku, telaş, kaygı ve huzursuzluğu da yaşamaktadır.

    Doktor dışında, daha çok bilgi alabileceği kitaplardan, internetten ve hamilelik kurslarından da faydalanabilir. Böylece daha fazla bilginin verdiği güç ve bilinçlilikle daha az telaş ve acemilik yaşanacaktır. Anne adayı, hamilelikte yaşadığı psikolojik problemler haricinde, doğum konusundaki olumsuz düşüncelerini de bu şekilde aydınlığa kavuşturabilir.

    Fiziksel olarak yaşanılan her türlü rahatsızlıklar ve problemler anneyi hamilelikten soğutmamalı, doğacak bebeğin mutluluğu ve bu problemlerin kısa süre sonra biteceği düşünülmelidir. Bebeğe iyi bir anne olup olamama kaygısı, iyi bir gelecek verememe korkusu, sağlıklı bir doğum gerçekleştirememe endişesi annenin aklını sürekli meşgul edecektir. Oysa bu düşünceleri uykularını kaçıracak kadar büyütmek yersizdir. Çünkü, doğum sonrasında bebeğini kucağına alan annenin düşünceleri tamamen değişecek, ona dokunmanın verdiği heyecanla bu endişeler silinecektir.

    Anne adayının eşi ve ailesi ile olan ilişkisi de bu dönemde çok büyük rol oynamaktadır.
    Dolayısıyla yeni anne korkularını, kaygılarını, sorunlarını özellikle eşi ile paylaşmalıdır. Anne ve baba, ebeveyn olma sorumluluklarını birlikte üzerlerine almalıdırlar. Eşinin bu desteği ile anne duygusal olarak beslenir ve kendine güven duyar hale gelir. Annenin sağlıklı psikolojik durumu, bebeği de olumlu yönde etkileyecektir. Eş desteğinin yanında aile ve arkadaş desteği de önemlidir. Bazı problemleri eş yerine, bir anne ya da hamilelik konusunda deneyimli bir arkadaş yardımı ile çözmek daha kolay olabilmektedir.

    Sağlıklı çocuk yetiştirmek hamilelik döneminde başlayan bir süreçtir. Anne adayı kendi duygularını doğru tanıdıkça, bebeğine daha sağlıklı bir anne modeli oluşturacaktır. Eğer duygularını tanımaktan kaçınır, onları görmezden gelirse, destek almaz ise gerginlik ve stres dolu bir dönem yaşanması ve bunun bebeği de etkilemesi kaçınılmaz olacaktır.

    Anne tüm bu duyguları yaşarken biraz daha sakinleşmek için, basit bir spor ya da bir hobi ile uğraşabilir. Bunlar; yüzme, yürüyüş, resim yapma, boncuklarla uğraşma, dikiş dikme, yeni yemek tarifleri deneme gibi uğraşlar olabilir. Eğer çalışıyorsa ve sağlıklı bir hamilelik geçiriyorsa iş yerine doktor kontrolünde devam edebilir. Bu şekilde kendini meşgul ederek, hamilelik endişeleri ile daha az yüz yüze gelecek ve daha az kaygı duyacaktır. Önemli olan dokuz ay süresince, stresten uzak, sakin ve huzurlu günler yaşamaktır.

    Hamile olmasalar bile kadınların bakımlı olma çabaları onları rahatlatmakta ve psikolojilerini olumlu yönde etkilemektedir.

    Dolayısıyla, anne adayları kendilerini daha iyi hissetmeleri açısından; el-ayak bakımı, saç şekillerinde değişiklik, bir kaç giysi ve aksesuvar alışverişi, farklı renkte makyaj malzemeleri ile kendilerini olumlu yönde motive edebilirler. Bu konuda dikkat edilmesi gereken konu, yapılan bakım uygulamalarının hijyen ve sağlıklı ürünler çerçevesinde olmasıdır. Bunların haricinde; düzenli uyuma, dengeli beslenme, arada ılık duş alma ve masaj yaptırma gibi şeyler de hamilelik dönemini rahat geçirmek için gözardı edilmemelidir.

    Özetle, bilinmesi gereken tek şey; hamile bir kadının çok hassas olduğudur. Üzerinde durulmaması gereken çok basit bir konuyu büyütebilir, küçük bir olayda saatlerce gözyaşı dökebilir, olmadık şeylere sinirlenebilirler. Hamile anne bunun her ne kadar farkında olsa da, kendini tutamadığı da ayrı bir gerçektir. Unutulmamalıdır ki; hamilelik, doğum ve arkasından gelen annelik, her kadının yaşamak isteyeceği ve bilinçli bir şekilde yaklaşılırsa, büyük mutlulukları beraberinde getiren, kadınlara verilmiş en güzel armağandır.

    Hamile kadın çok hassas olur

    Konu Saati  06:34  |  in  Kadın Sağlığı  |  Devamı»



    Hamilelik her kadının hayatında bir dönüm noktası. Hamile olduğunu öğrenen her kadın yeni bir döneme giriyor. Bu dönemde yaşanan fiziksel değişikliklerin yanında bir de psikolojik değişiklikler ekleniyor. Bütün duyguları aynı anda yaşayan anne adayı, kendine destek arıyor.

    Bu dönemde tüm duyguların bir arada yaşanması son derece normaldir. Çünkü anne hem hamileliği hem de kendini keşfetmeye başlamıştır. Kendini farklı ve değişen bir bedende gözlemlerken, hamileliğin getirdiği fiziksel sorunları yaşarken, bir taraftan da bebekle ilgili aklında oluşan bir çok soruyla da baş etmeye çalışmaktadır. Bu durumda annenin yapması gereken tek şey; hamilelik durumunu kabullenip, tüm bu yaşanan duyguların bu döneme has olduğunu düşünmesidir. Ayrıca, bebeğin içerde kendisine bağlı yaşadığını hissetmeli, arkasına yaslanarak bunun keyfini çıkartmalıdır.

    İnsanlar bilmedikleri konularda daha çok telaşlanır, acemilik çeker ve sorun yaşarlar.
    Bu nedenle hamilelikte ilk adım yeterli bilgi edinme olmalıdır. Bilgiyi doğru kaynaktan almak kadar bilginin veriliş tarzı da önemlidir. Kontrolü kaybetmemek ve daha az sorun yaşamak için, mutlaka annenin rahat edeceği bir doktorla bu dönemi geçirmesi en iyi seçimdir. Çünkü anne adayı dokuz ay boyunca, fiziksel değişimin getirdiği rahatsızlıkların yanında, endişe, korku, telaş, kaygı ve huzursuzluğu da yaşamaktadır.

    Doktor dışında, daha çok bilgi alabileceği kitaplardan, internetten ve hamilelik kurslarından da faydalanabilir. Böylece daha fazla bilginin verdiği güç ve bilinçlilikle daha az telaş ve acemilik yaşanacaktır. Anne adayı, hamilelikte yaşadığı psikolojik problemler haricinde, doğum konusundaki olumsuz düşüncelerini de bu şekilde aydınlığa kavuşturabilir.

    Fiziksel olarak yaşanılan her türlü rahatsızlıklar ve problemler anneyi hamilelikten soğutmamalı, doğacak bebeğin mutluluğu ve bu problemlerin kısa süre sonra biteceği düşünülmelidir. Bebeğe iyi bir anne olup olamama kaygısı, iyi bir gelecek verememe korkusu, sağlıklı bir doğum gerçekleştirememe endişesi annenin aklını sürekli meşgul edecektir. Oysa bu düşünceleri uykularını kaçıracak kadar büyütmek yersizdir. Çünkü, doğum sonrasında bebeğini kucağına alan annenin düşünceleri tamamen değişecek, ona dokunmanın verdiği heyecanla bu endişeler silinecektir.

    Anne adayının eşi ve ailesi ile olan ilişkisi de bu dönemde çok büyük rol oynamaktadır.
    Dolayısıyla yeni anne korkularını, kaygılarını, sorunlarını özellikle eşi ile paylaşmalıdır. Anne ve baba, ebeveyn olma sorumluluklarını birlikte üzerlerine almalıdırlar. Eşinin bu desteği ile anne duygusal olarak beslenir ve kendine güven duyar hale gelir. Annenin sağlıklı psikolojik durumu, bebeği de olumlu yönde etkileyecektir. Eş desteğinin yanında aile ve arkadaş desteği de önemlidir. Bazı problemleri eş yerine, bir anne ya da hamilelik konusunda deneyimli bir arkadaş yardımı ile çözmek daha kolay olabilmektedir.

    Sağlıklı çocuk yetiştirmek hamilelik döneminde başlayan bir süreçtir. Anne adayı kendi duygularını doğru tanıdıkça, bebeğine daha sağlıklı bir anne modeli oluşturacaktır. Eğer duygularını tanımaktan kaçınır, onları görmezden gelirse, destek almaz ise gerginlik ve stres dolu bir dönem yaşanması ve bunun bebeği de etkilemesi kaçınılmaz olacaktır.

    Anne tüm bu duyguları yaşarken biraz daha sakinleşmek için, basit bir spor ya da bir hobi ile uğraşabilir. Bunlar; yüzme, yürüyüş, resim yapma, boncuklarla uğraşma, dikiş dikme, yeni yemek tarifleri deneme gibi uğraşlar olabilir. Eğer çalışıyorsa ve sağlıklı bir hamilelik geçiriyorsa iş yerine doktor kontrolünde devam edebilir. Bu şekilde kendini meşgul ederek, hamilelik endişeleri ile daha az yüz yüze gelecek ve daha az kaygı duyacaktır. Önemli olan dokuz ay süresince, stresten uzak, sakin ve huzurlu günler yaşamaktır.

    Hamile olmasalar bile kadınların bakımlı olma çabaları onları rahatlatmakta ve psikolojilerini olumlu yönde etkilemektedir.

    Dolayısıyla, anne adayları kendilerini daha iyi hissetmeleri açısından; el-ayak bakımı, saç şekillerinde değişiklik, bir kaç giysi ve aksesuvar alışverişi, farklı renkte makyaj malzemeleri ile kendilerini olumlu yönde motive edebilirler. Bu konuda dikkat edilmesi gereken konu, yapılan bakım uygulamalarının hijyen ve sağlıklı ürünler çerçevesinde olmasıdır. Bunların haricinde; düzenli uyuma, dengeli beslenme, arada ılık duş alma ve masaj yaptırma gibi şeyler de hamilelik dönemini rahat geçirmek için gözardı edilmemelidir.

    Özetle, bilinmesi gereken tek şey; hamile bir kadının çok hassas olduğudur. Üzerinde durulmaması gereken çok basit bir konuyu büyütebilir, küçük bir olayda saatlerce gözyaşı dökebilir, olmadık şeylere sinirlenebilirler. Hamile anne bunun her ne kadar farkında olsa da, kendini tutamadığı da ayrı bir gerçektir. Unutulmamalıdır ki; hamilelik, doğum ve arkasından gelen annelik, her kadının yaşamak isteyeceği ve bilinçli bir şekilde yaklaşılırsa, büyük mutlulukları beraberinde getiren, kadınlara verilmiş en güzel armağandır.

    0 yorum:



    Ama neyle yediğinize bağlı..

    Halk arasında şişmanlattığı söylenen ve rejim yapılırken ilk olarak azaltılan ekmek, diyetisyenler tarafından yenmesi gerektiği söyleniyor.

    Çorum Devlet Hastanesi Diyetisyen Hekim Serpil Ovalı, ekmeğin tek başına kilo yapmadığını belirterek, "Ekmek mutlaka tüketilmeli, ancak dengeli beslenilmelidir. Ekmek kan şekerini dengeler" diye konuştu.

    Zayıflama diyetlerinde ekmek yerine yağlı ve aşırı şekerli gıdalardan uzak durulması gerektiğini anlatan Diyetisyen Serpil Ovalı, "Ekmek besin grubu 3. gruptur ve tahılların içerisinde yer alır. Buğday, bulgur, çavdar, pirinç mısır ve makarna bu gurup içerisindedir. Bu besin grubunun protein kalitesi düşüktür. Diğer besinlerle birlikte et, süt, yumurta gibi ürünlerle yenmesi halinde kilo alınmasına sebep olur. Ekmekte yağ oranı düşüktür. Ekmek yerken mutlaka buğdaydan yapılmış ekmek tavsiye edilir." diye konuştu.

    Halk arasında ekmeğin şişmanlık yaptığı belirtilirken bu fikrin doğru olmadığını ifade eden Serpil Ovalı, "Başta da söylediğim gibi ekmek tak başına kilo yapmaz, Toplum olarak çok fazla meyve ve sebze yemediğimiz için gerekli vitamin ekmekte alınabilir. Bu yüzden şişmanlamayalım diye ekmek yememezlik yapılmaması gerekir. Ekmekte dengeli ve oranlı yenmesi gerekir." diye konuştu

    Serpil Ovalı, "Ekmek sebzeyle, yoğurtla, et ürünleriyle yenirse şişmanlatmaz. Ama ekmeği makarnayla, pilavla, börekle yerseniz beslenmeyi tetikler. Artık memnuniyetle görüyoruz ki, diyetisyenlerin diyet programlarında ekmek var. Ekmek şişmanlama için potansiyel bir risk değil" dedi.

    Diyetisyen Ovalı,, beyaz ekmekten kaçınılıp, kepekli, çavdarlı ekmek tüketimine yönlendirmenin nedenlerine de değinirken, "Çavdarlı, kepekli unla yapılan ekmekleri biz genellikle 40 yaş üstündekiler için tavsiye ediyoruz. Çünkü karbonhidrat, protein, amino asit, vitamin, mineral ve lifli maddeler buğday tanesinin tamamında mevcut. Beyaz ekmeğin yapıldığı 60-70-80 randımanlı unlarda öğütme sırasında bunların önemli bir kısmı kayboluyor. Yaşlılarda beslenme toplam kaloriden çok bağırsak fonksiyonları, mide fonksiyonları bakımından önem kazanıyor." şeklinde konuştu

    Ovalı, "Ekmek şişmanlatmaz. Günlük harcayacağı kaloriden daha fazla kalori alırsanız, bunu nereden alırsanız alın kilo alırsınız. Ekmek bileşiminde yağ olmadığı için beslenme açısından şişmanlatmayı en az tetikleyen bir madde. Ekmekte protein ve karbonhidrat var, bunların bir gramı 4 kalori veriyor. Yağ ise bunların iki misli, 9 kalori veriyor. Dolayısıyla ekmek yerken biz börek, makarna, pirinç, patates gibi karbonhidrat oranı yüksek gıdalarla birlikte alıyorsak doğal olarak beslenmemizi tetikliyor. Ama ekmek sebzeyle, yoğurtla, et ürünleriyle yendiği zaman kesinlikle şişmanlatmaz." diye konuştu.

    Ekmek kesinlikle şişmanlatmıyor!

    Konu Saati  06:34  |  in  Diyet zayıflama  |  Devamı»



    Ama neyle yediğinize bağlı..

    Halk arasında şişmanlattığı söylenen ve rejim yapılırken ilk olarak azaltılan ekmek, diyetisyenler tarafından yenmesi gerektiği söyleniyor.

    Çorum Devlet Hastanesi Diyetisyen Hekim Serpil Ovalı, ekmeğin tek başına kilo yapmadığını belirterek, "Ekmek mutlaka tüketilmeli, ancak dengeli beslenilmelidir. Ekmek kan şekerini dengeler" diye konuştu.

    Zayıflama diyetlerinde ekmek yerine yağlı ve aşırı şekerli gıdalardan uzak durulması gerektiğini anlatan Diyetisyen Serpil Ovalı, "Ekmek besin grubu 3. gruptur ve tahılların içerisinde yer alır. Buğday, bulgur, çavdar, pirinç mısır ve makarna bu gurup içerisindedir. Bu besin grubunun protein kalitesi düşüktür. Diğer besinlerle birlikte et, süt, yumurta gibi ürünlerle yenmesi halinde kilo alınmasına sebep olur. Ekmekte yağ oranı düşüktür. Ekmek yerken mutlaka buğdaydan yapılmış ekmek tavsiye edilir." diye konuştu.

    Halk arasında ekmeğin şişmanlık yaptığı belirtilirken bu fikrin doğru olmadığını ifade eden Serpil Ovalı, "Başta da söylediğim gibi ekmek tak başına kilo yapmaz, Toplum olarak çok fazla meyve ve sebze yemediğimiz için gerekli vitamin ekmekte alınabilir. Bu yüzden şişmanlamayalım diye ekmek yememezlik yapılmaması gerekir. Ekmekte dengeli ve oranlı yenmesi gerekir." diye konuştu

    Serpil Ovalı, "Ekmek sebzeyle, yoğurtla, et ürünleriyle yenirse şişmanlatmaz. Ama ekmeği makarnayla, pilavla, börekle yerseniz beslenmeyi tetikler. Artık memnuniyetle görüyoruz ki, diyetisyenlerin diyet programlarında ekmek var. Ekmek şişmanlama için potansiyel bir risk değil" dedi.

    Diyetisyen Ovalı,, beyaz ekmekten kaçınılıp, kepekli, çavdarlı ekmek tüketimine yönlendirmenin nedenlerine de değinirken, "Çavdarlı, kepekli unla yapılan ekmekleri biz genellikle 40 yaş üstündekiler için tavsiye ediyoruz. Çünkü karbonhidrat, protein, amino asit, vitamin, mineral ve lifli maddeler buğday tanesinin tamamında mevcut. Beyaz ekmeğin yapıldığı 60-70-80 randımanlı unlarda öğütme sırasında bunların önemli bir kısmı kayboluyor. Yaşlılarda beslenme toplam kaloriden çok bağırsak fonksiyonları, mide fonksiyonları bakımından önem kazanıyor." şeklinde konuştu

    Ovalı, "Ekmek şişmanlatmaz. Günlük harcayacağı kaloriden daha fazla kalori alırsanız, bunu nereden alırsanız alın kilo alırsınız. Ekmek bileşiminde yağ olmadığı için beslenme açısından şişmanlatmayı en az tetikleyen bir madde. Ekmekte protein ve karbonhidrat var, bunların bir gramı 4 kalori veriyor. Yağ ise bunların iki misli, 9 kalori veriyor. Dolayısıyla ekmek yerken biz börek, makarna, pirinç, patates gibi karbonhidrat oranı yüksek gıdalarla birlikte alıyorsak doğal olarak beslenmemizi tetikliyor. Ama ekmek sebzeyle, yoğurtla, et ürünleriyle yendiği zaman kesinlikle şişmanlatmaz." diye konuştu.

    0 yorum:

    19 Mart 2014 Çarşamba

    Oyun dünyasının adından sıkça söz ettiren üyelerinden olan Minecraft'ı bilenler ve tutkunu olanlar için ücretsiz bir alternatif oyunu sunuyoruz.








    Minecraft hakkında bilgisi olmayanların oyunun görüntülerine verdikleri ilk tepki "8 bit mi o?" oluyor. Aslında evet oyun modern grafik teknolojisini kullanmak yerine uçsuz bucaksız dünyasında oyunculara  8 bit retrosu yaşatıyor. Tutkunları için

    Minetest Ücretsiz Minecraft Alternatifi

    Konu Saati  07:11  |  in  PC Oyun  |  Devamı»

    Oyun dünyasının adından sıkça söz ettiren üyelerinden olan Minecraft'ı bilenler ve tutkunu olanlar için ücretsiz bir alternatif oyunu sunuyoruz.








    Minecraft hakkında bilgisi olmayanların oyunun görüntülerine verdikleri ilk tepki "8 bit mi o?" oluyor. Aslında evet oyun modern grafik teknolojisini kullanmak yerine uçsuz bucaksız dünyasında oyunculara  8 bit retrosu yaşatıyor. Tutkunları için

    0 yorum:

    17 Mart 2014 Pazartesi

    Bal Tarçın Karışımı Neye İyi Gelir,Bal Tarçın Karışımı Ne İşe Yarar
    Bal Tarçın Karışımı
    Bal Tarçın Karışımının Faydaları
    Bal Tarçın Karışımı,Bal Tarçın Karışımı Faydaları,Bal ve Tarçın Karışımı Faydaları,Bal Tarçın Karışımı Neye İyi Gelir,Bal Tarçın Karışımı Ne İşe Yarar
    Bal ve tarçın karışımın sayısız faydası bulunmaktadır. Ciltteki sivilce probleminden tutun da, kanser hastalığına kadar pek çok derde deva olan bal ve tarçın karışımın faydalarını sizlerle paylaşmak isteriz.. Bu makaleyi okuduktan sonra, siz de bal ve tarçın karışımını yapmaya başlayın. İnanın çok faydasını göreceksiniz..

    Bal Tarçın Karışımı,Bal Tarçın Karışımı Faydaları,Bal ve Tarçın Karışımı Faydaları,Bal Tarçın Karışımı Neye İyi Gelir,Bal Tarçın Karışımı Ne İşe Yarar
    Yaşlılık ; Bal ve tarçınla hazırlanan çay,düzenli kullanıldığında, yaşlılık sıkıntılarını önler. Bunun için, 4 kaşık bal,1 kaşık toz Tarçın , 3 bardak su içerisinde kaynatılarak bir içecek hazırlanır. Günde 3-4 defa 1/4 bardak içilir. Cildinizi diri,taze ve yumuşak tutar, yıpranmasını önler .
    Yorgunluk ; 1 bardak sıcak veya ılık suyun içerisine yarım kaşık bal ve biraz toz tarçın karıştırılarak her gün kuşluk vakti ve vücut direncinin düşmeye başladığı  saat 15.00 sıralarında içilir ise,  1 hafta içinde yorgunluk şikayetleriniz azalır.Düzenli kullanımda tamamen ortadan kalkar.
    Zayıflama ; Bal tarçın karışımının zayıflamak isteyenler için çok büyük yardımı olduğunu biliyor musunuz ?1 bardak su içerisine eşit miktarda bal ve tarçın konup kaynatılır.Her gün kahvaltıdan yarım saat önce aç karnına ve yatmadan önce içilir. Düzenli uygulanırsa kilo verilir.Ayrıca bu karışım düzenli olarak içildiğinde, yüksek kalorili diyet alınsa bile, vücutta yağın birikmesine engel olur.
    Hazımsızlık ;  2 kaşık balın üzerine toz tarçın serpilip yemekten 30 dak. önce yenildiğinde, asit oluşumunu ve hazımsızlığı önler.
    Kalp Hastalıkları ; Bal ve tarçınla hazırlanan karşım, her sabah kahvaltıda ekmek üzerine sürülürülerek yenilir. Bu lezzetli uygulama,damarlardaki kolesterolleri eriterek hastaları kalp krizinden korur.Ayrıca bu sayede, kalp Krizi geçirmiş kişiler, ikinci krizden uzak olacağı konusunda uzmanların önemli tavsiyeleri bulunmaktadır. Yalnız önemli olan, bu uygulamayı, düzenli olarak yapmaktır. Bal ve tarçın karışımı uygulaması, düzenli yapıldığında, solunum güçlüğü ortadan kalkar ve kalp atışları kuvvetlenir. 
    Kanser ; Yapılan araştırmalarda, bal tarçın karışımı, özellikle mide ve kemik kanserleri üzerinde başarılı olunmuştur. Bu tür kanserlere yakalanan hastalar günde 1 kaşık bal ve 1 kaşık tarçını bir ay süreyle günde 3 defa tüketmelidirler..
    Kolesterol ; 2 kaşık bal, 3 tatlı kaşığı toz tarçın, 450 gr. demlenmiş çay içerisinde eritilerek içildiğinde kandaki Kolesterol seviyesini 2 saat içerisinde % 10 düşürür. Günde  defa içilmelidir. Aynı uygulama Artrit hastalarına tavsiye edilmektedir.
    Mide Ağrıları ve Gaz Problemleri ; Bal ve Tarçın kürünün, mide ağrıları için olduğu kadar mide ülserleri için de yararlı olduğu saptanmıştır. Bazı araştırmalar gösteriyor ki midedeki gazı giderdiği saptanmıştır.
    Sivilceler ; 3 ölçü bal, 1 ölçü Tarçın ile bir Krem yapılır. Bu Krem uykudan önce sivilceler üzerine sürülür. Sabahleyin ılık su ile yıkanır. Eğer 2 hafta süreyle her gün uygulanırsa sivilceleri kökünden yok olur. Egzama, Mantar ve diğer deri enfeksiyonlarında eşit miktardaki bal ve Tarçın karışımı uygulanır.
    Soğuk Algınlığı ve Grip ;1 kaşık ılıtılmış balın içine, 1/4 tatlı kaşığı toz tarçın karıştırılarak, günde 3 defa yenir. Bu uygulama birçok kronik öksürük, soğuk algınlığı, grip ve sinüslerin temizlenmesi için de geçerlidir.
    Bal Tarçın Karışımı,Bal Tarçın Karışımı Faydaları,Bal ve Tarçın Karışımı Faydaları,Bal Tarçın Karışımı Neye İyi Gelir,Bal Tarçın Karışımı Ne İşe Yarar

    Bal Tarçın Karışımının Faydaları

    Konu Saati  15:17  |  in  Bal ve Tarçın Karışımı Faydaları  |  Devamı»

    Bal Tarçın Karışımı Neye İyi Gelir,Bal Tarçın Karışımı Ne İşe Yarar
    Bal Tarçın Karışımı
    Bal Tarçın Karışımının Faydaları
    Bal Tarçın Karışımı,Bal Tarçın Karışımı Faydaları,Bal ve Tarçın Karışımı Faydaları,Bal Tarçın Karışımı Neye İyi Gelir,Bal Tarçın Karışımı Ne İşe Yarar
    Bal ve tarçın karışımın sayısız faydası bulunmaktadır. Ciltteki sivilce probleminden tutun da, kanser hastalığına kadar pek çok derde deva olan bal ve tarçın karışımın faydalarını sizlerle paylaşmak isteriz.. Bu makaleyi okuduktan sonra, siz de bal ve tarçın karışımını yapmaya başlayın. İnanın çok faydasını göreceksiniz..

    Bal Tarçın Karışımı,Bal Tarçın Karışımı Faydaları,Bal ve Tarçın Karışımı Faydaları,Bal Tarçın Karışımı Neye İyi Gelir,Bal Tarçın Karışımı Ne İşe Yarar
    Yaşlılık ; Bal ve tarçınla hazırlanan çay,düzenli kullanıldığında, yaşlılık sıkıntılarını önler. Bunun için, 4 kaşık bal,1 kaşık toz Tarçın , 3 bardak su içerisinde kaynatılarak bir içecek hazırlanır. Günde 3-4 defa 1/4 bardak içilir. Cildinizi diri,taze ve yumuşak tutar, yıpranmasını önler .
    Yorgunluk ; 1 bardak sıcak veya ılık suyun içerisine yarım kaşık bal ve biraz toz tarçın karıştırılarak her gün kuşluk vakti ve vücut direncinin düşmeye başladığı  saat 15.00 sıralarında içilir ise,  1 hafta içinde yorgunluk şikayetleriniz azalır.Düzenli kullanımda tamamen ortadan kalkar.
    Zayıflama ; Bal tarçın karışımının zayıflamak isteyenler için çok büyük yardımı olduğunu biliyor musunuz ?1 bardak su içerisine eşit miktarda bal ve tarçın konup kaynatılır.Her gün kahvaltıdan yarım saat önce aç karnına ve yatmadan önce içilir. Düzenli uygulanırsa kilo verilir.Ayrıca bu karışım düzenli olarak içildiğinde, yüksek kalorili diyet alınsa bile, vücutta yağın birikmesine engel olur.
    Hazımsızlık ;  2 kaşık balın üzerine toz tarçın serpilip yemekten 30 dak. önce yenildiğinde, asit oluşumunu ve hazımsızlığı önler.
    Kalp Hastalıkları ; Bal ve tarçınla hazırlanan karşım, her sabah kahvaltıda ekmek üzerine sürülürülerek yenilir. Bu lezzetli uygulama,damarlardaki kolesterolleri eriterek hastaları kalp krizinden korur.Ayrıca bu sayede, kalp Krizi geçirmiş kişiler, ikinci krizden uzak olacağı konusunda uzmanların önemli tavsiyeleri bulunmaktadır. Yalnız önemli olan, bu uygulamayı, düzenli olarak yapmaktır. Bal ve tarçın karışımı uygulaması, düzenli yapıldığında, solunum güçlüğü ortadan kalkar ve kalp atışları kuvvetlenir. 
    Kanser ; Yapılan araştırmalarda, bal tarçın karışımı, özellikle mide ve kemik kanserleri üzerinde başarılı olunmuştur. Bu tür kanserlere yakalanan hastalar günde 1 kaşık bal ve 1 kaşık tarçını bir ay süreyle günde 3 defa tüketmelidirler..
    Kolesterol ; 2 kaşık bal, 3 tatlı kaşığı toz tarçın, 450 gr. demlenmiş çay içerisinde eritilerek içildiğinde kandaki Kolesterol seviyesini 2 saat içerisinde % 10 düşürür. Günde  defa içilmelidir. Aynı uygulama Artrit hastalarına tavsiye edilmektedir.
    Mide Ağrıları ve Gaz Problemleri ; Bal ve Tarçın kürünün, mide ağrıları için olduğu kadar mide ülserleri için de yararlı olduğu saptanmıştır. Bazı araştırmalar gösteriyor ki midedeki gazı giderdiği saptanmıştır.
    Sivilceler ; 3 ölçü bal, 1 ölçü Tarçın ile bir Krem yapılır. Bu Krem uykudan önce sivilceler üzerine sürülür. Sabahleyin ılık su ile yıkanır. Eğer 2 hafta süreyle her gün uygulanırsa sivilceleri kökünden yok olur. Egzama, Mantar ve diğer deri enfeksiyonlarında eşit miktardaki bal ve Tarçın karışımı uygulanır.
    Soğuk Algınlığı ve Grip ;1 kaşık ılıtılmış balın içine, 1/4 tatlı kaşığı toz tarçın karıştırılarak, günde 3 defa yenir. Bu uygulama birçok kronik öksürük, soğuk algınlığı, grip ve sinüslerin temizlenmesi için de geçerlidir.
    Bal Tarçın Karışımı,Bal Tarçın Karışımı Faydaları,Bal ve Tarçın Karışımı Faydaları,Bal Tarçın Karışımı Neye İyi Gelir,Bal Tarçın Karışımı Ne İşe Yarar

    0 yorum:


    Biz Kadınları her zaman güzel görünmek isteriz ve bunun için büyük emek harcarız. Güzellik hakkında nerde ne okursak, duyarsak ve izlersek uygulamaya gayret gösteriyoruz ve hangi yaşta olursak olalım bu tutkumuzdan vazgeçmiyoruz.
    Bu yazımda sizlere çok değişik ama bilim insanları tarafından araştırılmış ve bazen gerçekten harika sonuçlar vermiş burçlara özel cilt bakım rehberini tanıtmak istiyorum. Bu yazıda burcunuza uygun bitki ve çiçekleri tanıyarak, cildinize uygun tariflerle kendinizi şımartabilirsiniz.

    Aslan Burcu Güzellik Tarifleri

    Kendinden emin, güvenli, dinamik, güçlü, otorite, hükmedici, canlı etkileyici, asil Aslan burcunun
    cildinin neye ihtiyacı olduğunu biliyormusunuz?
    Badem, lavanta, nane,defne,akasya, ananas, buğday gibi bitki esanslarından üretilen ürünler, cildinize sağlıklı, dengelenmiş, pürüzsüz ve parlak bir görünüm kazandırır. Cildinizde oluşan yorgunluğu giderir. Ayrıca devamlı sivilcelerinizden ve siyah notkalarinızdan sizi koruyacak olan domatesi hiç masanızdan eksik etmeyin.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Bol proteinli domates maskesi kuru ve akneli cilt için

    1 Tane domatesi rendeleyin. 1 tane yumurta sarisi ilave edin, 1 yemek kasığı buğday nişastası, hepsini karıştırın ve krema haline gelene kadir çırpın. Haftada 2 defa 20 dakika uygulama yapın ve soğuk suyla yıkayın,cildinize uygun nemlendirici uygulayın. Bu maskeyi sadece aksamları uygulayın. Eğer sivilceleriniz varsa sari kil de ilave edin.


    Yengeç Burcu Cilt Bakımı Tarifleri


    Duygusal, hassas, yumuşak, nazik, savunmasız ve anlayışlı Yenge burcu cilt tiplerinin adaçayı,
    lavanta, mineraller, çilek, badem, üzüm ve arnika gibi etken esanslara ihtiyacı vardır. Özel canlandırıcılı formülü ile cildinizde gün boyu çevre koşulları sebebiyle oluşan kir kalıntılarından kurtulmanın zamanı geldi.


    Evde yapabileceğiniz tarifler

    İşte beyaz fasulye ve salep doğal lifting

    20 gr. beyaz fasulyeyi haşlayın ve iyice ezin, içine f tatlı kaşığı salep ilave edin ve kavanoza koyun. Bu yoğun peeling'i sabahları ve banyo öncesi 2 dakika masaj yaparak uygulayın.
    Ölü hücrelerden cildinizi arındıracaktır. İlk uygulamada bile cildiniz arınmış ve pürüzsüz bir görünüm alacak. Bu tarifte bulunan salep tozunun faydası içindeki nişastada saklı. Uzmanlar, yüzde kırışıklık ve sarkma görülmeye başladığında, yüz gerdirme yani lifting operasyonunun yapılmasının zamanının geldiğini belirtiyor. İşte beyaz fasulye ve salep doğal lifting etkisini cildinizde gerçekleştiriyor.

    Boğa Burcu Güzellik Seti


    Fırsatları zorlayan, inatçı, sabırlı, güvenilir. pratik ve akıllı boğalar papatya, ıhlamur, elma, yeşil
    badem aloğ-vera bitkilerinden kullansın. Güzelliklerine düşkün olan Boğalar, saçlarına da bakım yaparken çok titiz davranmalı. Boğalar saç boyalarının yanısıra bakım kürlerini de eksik etmemeli.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Saç bakım tonigi

    Bir şişe kırmızı şarabın içine 1 yemek kaşığı hardal, 1yemek kaşığı bal, 1 yemek kaşığı tuz, 1 yemek kaşığı badem yağı ilave edin. 24 saat sonra kullanıma hazır olan bu tonik, haftada 2 defa, 1 saatlik, banyo öncesi saç diplerine sürün ve bone altından sıcak bir sakilde tutun. Doğal şampuanla yıkayın. Bu tonik saçların uzamasındı ve parlak bir gürünüm almasını sağlayacaktır. Ayrıca saç dökülmesini de durdurur.

    İkizler Burcu Cilt Bakım Tavsiyeleri


    Zeki, uyanık, değişken, esprili, meraklı, çabuk kavrayan özellikleriyle konsantrasyona ihtiyacı vardır.
    ikizler burcunun enerji ihtiyacını ve ciltlerine uygun ürünlerden lavanta, zambak, rezene, lahana, gül, kivi. Etken esanslarından hazırlanan ürünler cildinizin bakımlı canlı ve sağlıklı olmasını sağlayacaktır.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Cilt kuruluğunu önleyici ve cildi yumuşatıcı tonik

    1 tane kabuklu greyfurtu rendeleyin, 1 bardak soğuk su ilave edin, 1 gün karanlık bir yerde bekletin. 1 çay kaşığı gliserin ve 1 çay kaşığı pamuk yağı ilave edin, sabah akşam yüzünüzü bu tonikle, silin, ciltte kuruluğu önler, cildin yumuşak olmasını sağlar. Özellikle el, dirsek, topuk, ayak için çok uygundur.


    Kova Burcu Cilt Bakım Tarifleri


    Kovalar bağımsız, bilgili, akıllı doğuştan elleri şifalı, yardım sever, güler yüzlü, özgür, doğru ve
    pozitiftirler. Çalışkan ama hassas ve romantik yaratıcılıklarını ortay oyabilmek için yüksek vücut enerjisi harcarlar ve bazen yorgun düşerler. Eklem ağrıları, romatizma ve varislerinden şikayetçidirler genelde.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Hassas, ince ve güneşten korkan ciltleri için: 

    Avokado, esansları kullanmaları gereklidir.

    Eklem ve romatizma ağrıları için krem: 

    Toprak kaba 100 gr tereyağı koyun ve ağzına kadar çam iğneleri yerleştirin. Ağzına kadar doldurduktan sonra tereyağıyla iğneleri kapatarak folyo ile toprak kabı kapatın. Üç saat boyunca farında düşük derece sıcaklıkta tutun. Çıkardıktan sonra süzün ve akşamları eklemlere kulanın. ! ay kullandıktan sonra, ihtiyaç duydukça kullanabilirsiniz.



    Oğlak Burcu Güzellik Tavsiyeleri


    Oğlak en çalışkan burçlardan biridir. İyi plan yapması, ayrıntılara dikkat etmesin, genç yaşta olgun
    olmasını sağlar. Stresli Oğlaklara sürpriz tatilerle streslerini azaltarak, vücut enerjisin artıran bakım hazırladık: Ayrıca Oğlaklara kivi, çilek, aloe-vera, menekşe, Himalaya balı etken esansları kullanmalarını tavsiye ediyoruz.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Cildi genç ve dinç tutun meyveli kokteyl:

    2 tane kabuklu yeşil elma
    2 tane kabuklu limon
    1 tane çubuk tarçın 1 poşet yeşil çay 1 poşet papatya çayı 1 litre suda 20 dakika kaynatın, süzün ve pet şişeye doldurup gün boyunca tüketin. Haftada 2 defa yeterli, Bağırsak, karaciğer, safra kesesi ve
    önemli organları temizleyerek vücudunuza toksinlerden arındırır.


    Terazi Burcu Güzellik Tarifleri

    Bağlantı kuran, paylaşımcı, iş birlikçi, uyumlu, sosyal, içten, düşünceli, anlaşmaya hazır,dengeli, adil,
    tarafsız, nazik, tatlı, estetik, zarif, sanatkar, zevkli, bağımlı, kararsız, pasif, bocalayan,tembel, kayıtsız, fazla narin ve kolay etki altında kalan burçlardır ikizler. Cildine önem gösterenler için: çam, papatya, muz, böğürtlen, çile, bal kabak, arpa , buğday, kayısı esansları kullanmaların öneriyorum. Beyaz tenli kadınlara da leke önleyici ve giderici maske -krem tarif veriyorum.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Leke açıcı bal kabağı kremi

    2 yemek kaşığı bal kabağı çekirdeğini havanda kabuksuz olarak ezin. İçine 1 yemek kaşığı alabalık yağı katın, 2 yemek kaşığı çocuk pudrası
    ilave edin ve en son kullandığınız nemlendiriciden ilave edin, krem haline gelene kadar tahta kaşıkla karıştırın. Her akşam f saat cildinize uygulayın ılık suyla yıkadıktan sonra bir şey kullanmayın.



    Koç Burcu Güzellik Seti


    Zodyak'ın ilk burcu Koç, atılgan, etkin , tepkisel, enerjik, hızlı, kendine aşırı güvenen. girişken, cesur,
    dik kafalı, açık sözlü, dürüst, yoğun yaşam enerjine ihtiyaç duymakta, Enerji dengesini sağlayan sardunya, zambak, papatya, limon, maydanoz ve çam etken esanslarından oluşan cilt bakım terapisi, Koçların cildini temizleyecektir.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Koç burcuna özel yapılabilecek gerdirici, toparlayıcı zambak yağı tarifi:


    2 Avuç kurutulmuş zambak çiçeği
    250 gr. Alabalık yağı
    50 gr. Himalaya yağı veya zeytinyağı

    Uygulama: Yağları çiçeklerin üstüne döküp, 2 hafta karanlık bir yede bekletin. Banyo sonrası vücut yağı olarak selülitlerin giderilmesinde yardımcı olur. Romatizma ağrılarına iyi gelir. Cildi saklaştırarak daha genç ve diri görünmesini sağlar.

    Yay Burcu Cilt Bakım Tarifleri


    Doğuştan liderdirler, gülü, karizmatik, ışıltılı, karakterleri ile insanları kendilerine çekerler.Bu geniş
    görüş açıları ve tutkuların bilen bizler Yay burcuna;karanfil, menekşe kavun, katran, papatya, arnika, gül ve mandalina kokulu esansları tavsiye ediyoruz.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Göz altı morluklarını önleyen maske

    Mandalina kabuklarını atmayın. Kurutun ve un haline getirin. Bu mandalina unun; Peeling, krem, tonik, oda spreyi, ayakkabı kokusun önleyin fudra ve saç şampuanına kadır birçok farklı alanda kullanabilirsiniz.
    2 yemek kaşığı mandalina unu
    1 yemek kaşığı balık yağı(göz altı için muhteşem)
    karıştırıp her gün kullanın.Gözaltı kremin hemen terapiden sonra unutmayın.

    Akrep Burcu Cilt Bakım Tarifleri

    Su burcu olan akrep; ihtiras fırtınalarına kapılsa bile dışarıya fazla bir şey belli etmez, çekici, güçlü,
    karmaşık, duygusalgizemli özgür ve derin karakterlidir. Bu hassas kişilikleri yüz hatlarına da yansımaktadır. Tenleri genelde çok ince ve cilt yapıları oldukça yumuşaktır. Menekşe, greyfurt, papatya, defne, üzüm, katran ve yaban merini esansları kullanmayı seven Akreplere kendilerine has bir bakım kürü hazırladım.Umarım memnun kalırsınız.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Hassas ciltler için rahatlatıcı, botoks etkili maske

    Sarı kil ve patatesli, hassas ciltler için rahatlatıcı, botoks etkili maske
    2 yemek kaşığı sarı kil
    2 yemek kaşığı ılık süt 1 tatlı kaşığı patates nişastası
    1 tatlı kaşığı badem yağı

    Hepsini karıştırıp, 10 dakika cildinize, dekolte çatlaklar dahil uygulayın. Banyo öncesi yaptığınızda çok etkili olur. Haftada 2 defa karışımları uygulayın.

    Balık Burcu Cilt Bakım Tarifleri


    Balıklar dünyayı zenginleştiren, hassas, merhametli, fedakar, gururlu, idealist, romantik, müzikle
    uğraşan yaratıcı yapısıyla harika bir arkadaş ve annedirler. Evet, doğanın uyandığı mevsimdir: Ihlamur,yosun, maydanoz, ağaçların tomurcuğu, lavanta, hurma ve incir sizin bitkiler ve meyveleridir. Nergis gülü ve salkım sögüt ruhunuzu sakinleştirir.

    Evde yapabileceğiniz tarifler


    Önerilerimiz: Sıcak güneş ışınlarından kendinizi özel UV ürünleri ile koruyun. Çillerin fazlalaşması ve büyümesini engelleyen beyazlatıcı doğal ürünler kullanın. Her akşam size özel maskeyi uygulamayı unutmayın. Kaşıntılı hassas ve kılcal damarlarınız olduğu için hamamda fazla kalmayın. buz terapisin eksik etmeyin.


    Başak Burcu Güzellik Tarifleri


    Başaklar gerçekçidir, kavrama yetenekleri gelişmiştir. Denge ve güzellik enerjilerini; fındık , nane, badem, arpa ve zambak etken esanslarından almaları onlar için uygun özellikle sarı kil cildiniz dış etkenlerden korur, saçlarınız hacimli ve kepeksiz yapar

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Zümrüt Kokteyli

    1 litre sütü ocağa koyun ve içine 5 yemek kaşığı yoğurt ilave edin. Sütü süzün. Blendere koyun ve içine f demet maydanoz ve dereotu ilave edin. Hepsini dorayın. İçine 1 tatlı kaşığı bal ilave edin. Bu kokteyl, cildinizi ve vücudunuzu tekinlerden arındıracak, gerçek bir koruma ve bakım sağlayacak.


    ŞEMS ARSLAN
    sems.arslan@hotmail.com
    www.semsarslan.com

    Şems Arslan Burçlara özel cilt bakımı rehberi

    Konu Saati  15:14  |  in  Şems Arslan  |  Devamı»


    Biz Kadınları her zaman güzel görünmek isteriz ve bunun için büyük emek harcarız. Güzellik hakkında nerde ne okursak, duyarsak ve izlersek uygulamaya gayret gösteriyoruz ve hangi yaşta olursak olalım bu tutkumuzdan vazgeçmiyoruz.
    Bu yazımda sizlere çok değişik ama bilim insanları tarafından araştırılmış ve bazen gerçekten harika sonuçlar vermiş burçlara özel cilt bakım rehberini tanıtmak istiyorum. Bu yazıda burcunuza uygun bitki ve çiçekleri tanıyarak, cildinize uygun tariflerle kendinizi şımartabilirsiniz.

    Aslan Burcu Güzellik Tarifleri

    Kendinden emin, güvenli, dinamik, güçlü, otorite, hükmedici, canlı etkileyici, asil Aslan burcunun
    cildinin neye ihtiyacı olduğunu biliyormusunuz?
    Badem, lavanta, nane,defne,akasya, ananas, buğday gibi bitki esanslarından üretilen ürünler, cildinize sağlıklı, dengelenmiş, pürüzsüz ve parlak bir görünüm kazandırır. Cildinizde oluşan yorgunluğu giderir. Ayrıca devamlı sivilcelerinizden ve siyah notkalarinızdan sizi koruyacak olan domatesi hiç masanızdan eksik etmeyin.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Bol proteinli domates maskesi kuru ve akneli cilt için

    1 Tane domatesi rendeleyin. 1 tane yumurta sarisi ilave edin, 1 yemek kasığı buğday nişastası, hepsini karıştırın ve krema haline gelene kadir çırpın. Haftada 2 defa 20 dakika uygulama yapın ve soğuk suyla yıkayın,cildinize uygun nemlendirici uygulayın. Bu maskeyi sadece aksamları uygulayın. Eğer sivilceleriniz varsa sari kil de ilave edin.


    Yengeç Burcu Cilt Bakımı Tarifleri


    Duygusal, hassas, yumuşak, nazik, savunmasız ve anlayışlı Yenge burcu cilt tiplerinin adaçayı,
    lavanta, mineraller, çilek, badem, üzüm ve arnika gibi etken esanslara ihtiyacı vardır. Özel canlandırıcılı formülü ile cildinizde gün boyu çevre koşulları sebebiyle oluşan kir kalıntılarından kurtulmanın zamanı geldi.


    Evde yapabileceğiniz tarifler

    İşte beyaz fasulye ve salep doğal lifting

    20 gr. beyaz fasulyeyi haşlayın ve iyice ezin, içine f tatlı kaşığı salep ilave edin ve kavanoza koyun. Bu yoğun peeling'i sabahları ve banyo öncesi 2 dakika masaj yaparak uygulayın.
    Ölü hücrelerden cildinizi arındıracaktır. İlk uygulamada bile cildiniz arınmış ve pürüzsüz bir görünüm alacak. Bu tarifte bulunan salep tozunun faydası içindeki nişastada saklı. Uzmanlar, yüzde kırışıklık ve sarkma görülmeye başladığında, yüz gerdirme yani lifting operasyonunun yapılmasının zamanının geldiğini belirtiyor. İşte beyaz fasulye ve salep doğal lifting etkisini cildinizde gerçekleştiriyor.

    Boğa Burcu Güzellik Seti


    Fırsatları zorlayan, inatçı, sabırlı, güvenilir. pratik ve akıllı boğalar papatya, ıhlamur, elma, yeşil
    badem aloğ-vera bitkilerinden kullansın. Güzelliklerine düşkün olan Boğalar, saçlarına da bakım yaparken çok titiz davranmalı. Boğalar saç boyalarının yanısıra bakım kürlerini de eksik etmemeli.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Saç bakım tonigi

    Bir şişe kırmızı şarabın içine 1 yemek kaşığı hardal, 1yemek kaşığı bal, 1 yemek kaşığı tuz, 1 yemek kaşığı badem yağı ilave edin. 24 saat sonra kullanıma hazır olan bu tonik, haftada 2 defa, 1 saatlik, banyo öncesi saç diplerine sürün ve bone altından sıcak bir sakilde tutun. Doğal şampuanla yıkayın. Bu tonik saçların uzamasındı ve parlak bir gürünüm almasını sağlayacaktır. Ayrıca saç dökülmesini de durdurur.

    İkizler Burcu Cilt Bakım Tavsiyeleri


    Zeki, uyanık, değişken, esprili, meraklı, çabuk kavrayan özellikleriyle konsantrasyona ihtiyacı vardır.
    ikizler burcunun enerji ihtiyacını ve ciltlerine uygun ürünlerden lavanta, zambak, rezene, lahana, gül, kivi. Etken esanslarından hazırlanan ürünler cildinizin bakımlı canlı ve sağlıklı olmasını sağlayacaktır.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Cilt kuruluğunu önleyici ve cildi yumuşatıcı tonik

    1 tane kabuklu greyfurtu rendeleyin, 1 bardak soğuk su ilave edin, 1 gün karanlık bir yerde bekletin. 1 çay kaşığı gliserin ve 1 çay kaşığı pamuk yağı ilave edin, sabah akşam yüzünüzü bu tonikle, silin, ciltte kuruluğu önler, cildin yumuşak olmasını sağlar. Özellikle el, dirsek, topuk, ayak için çok uygundur.


    Kova Burcu Cilt Bakım Tarifleri


    Kovalar bağımsız, bilgili, akıllı doğuştan elleri şifalı, yardım sever, güler yüzlü, özgür, doğru ve
    pozitiftirler. Çalışkan ama hassas ve romantik yaratıcılıklarını ortay oyabilmek için yüksek vücut enerjisi harcarlar ve bazen yorgun düşerler. Eklem ağrıları, romatizma ve varislerinden şikayetçidirler genelde.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Hassas, ince ve güneşten korkan ciltleri için: 

    Avokado, esansları kullanmaları gereklidir.

    Eklem ve romatizma ağrıları için krem: 

    Toprak kaba 100 gr tereyağı koyun ve ağzına kadar çam iğneleri yerleştirin. Ağzına kadar doldurduktan sonra tereyağıyla iğneleri kapatarak folyo ile toprak kabı kapatın. Üç saat boyunca farında düşük derece sıcaklıkta tutun. Çıkardıktan sonra süzün ve akşamları eklemlere kulanın. ! ay kullandıktan sonra, ihtiyaç duydukça kullanabilirsiniz.



    Oğlak Burcu Güzellik Tavsiyeleri


    Oğlak en çalışkan burçlardan biridir. İyi plan yapması, ayrıntılara dikkat etmesin, genç yaşta olgun
    olmasını sağlar. Stresli Oğlaklara sürpriz tatilerle streslerini azaltarak, vücut enerjisin artıran bakım hazırladık: Ayrıca Oğlaklara kivi, çilek, aloe-vera, menekşe, Himalaya balı etken esansları kullanmalarını tavsiye ediyoruz.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Cildi genç ve dinç tutun meyveli kokteyl:

    2 tane kabuklu yeşil elma
    2 tane kabuklu limon
    1 tane çubuk tarçın 1 poşet yeşil çay 1 poşet papatya çayı 1 litre suda 20 dakika kaynatın, süzün ve pet şişeye doldurup gün boyunca tüketin. Haftada 2 defa yeterli, Bağırsak, karaciğer, safra kesesi ve
    önemli organları temizleyerek vücudunuza toksinlerden arındırır.


    Terazi Burcu Güzellik Tarifleri

    Bağlantı kuran, paylaşımcı, iş birlikçi, uyumlu, sosyal, içten, düşünceli, anlaşmaya hazır,dengeli, adil,
    tarafsız, nazik, tatlı, estetik, zarif, sanatkar, zevkli, bağımlı, kararsız, pasif, bocalayan,tembel, kayıtsız, fazla narin ve kolay etki altında kalan burçlardır ikizler. Cildine önem gösterenler için: çam, papatya, muz, böğürtlen, çile, bal kabak, arpa , buğday, kayısı esansları kullanmaların öneriyorum. Beyaz tenli kadınlara da leke önleyici ve giderici maske -krem tarif veriyorum.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Leke açıcı bal kabağı kremi

    2 yemek kaşığı bal kabağı çekirdeğini havanda kabuksuz olarak ezin. İçine 1 yemek kaşığı alabalık yağı katın, 2 yemek kaşığı çocuk pudrası
    ilave edin ve en son kullandığınız nemlendiriciden ilave edin, krem haline gelene kadar tahta kaşıkla karıştırın. Her akşam f saat cildinize uygulayın ılık suyla yıkadıktan sonra bir şey kullanmayın.



    Koç Burcu Güzellik Seti


    Zodyak'ın ilk burcu Koç, atılgan, etkin , tepkisel, enerjik, hızlı, kendine aşırı güvenen. girişken, cesur,
    dik kafalı, açık sözlü, dürüst, yoğun yaşam enerjine ihtiyaç duymakta, Enerji dengesini sağlayan sardunya, zambak, papatya, limon, maydanoz ve çam etken esanslarından oluşan cilt bakım terapisi, Koçların cildini temizleyecektir.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Koç burcuna özel yapılabilecek gerdirici, toparlayıcı zambak yağı tarifi:


    2 Avuç kurutulmuş zambak çiçeği
    250 gr. Alabalık yağı
    50 gr. Himalaya yağı veya zeytinyağı

    Uygulama: Yağları çiçeklerin üstüne döküp, 2 hafta karanlık bir yede bekletin. Banyo sonrası vücut yağı olarak selülitlerin giderilmesinde yardımcı olur. Romatizma ağrılarına iyi gelir. Cildi saklaştırarak daha genç ve diri görünmesini sağlar.

    Yay Burcu Cilt Bakım Tarifleri


    Doğuştan liderdirler, gülü, karizmatik, ışıltılı, karakterleri ile insanları kendilerine çekerler.Bu geniş
    görüş açıları ve tutkuların bilen bizler Yay burcuna;karanfil, menekşe kavun, katran, papatya, arnika, gül ve mandalina kokulu esansları tavsiye ediyoruz.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Göz altı morluklarını önleyen maske

    Mandalina kabuklarını atmayın. Kurutun ve un haline getirin. Bu mandalina unun; Peeling, krem, tonik, oda spreyi, ayakkabı kokusun önleyin fudra ve saç şampuanına kadır birçok farklı alanda kullanabilirsiniz.
    2 yemek kaşığı mandalina unu
    1 yemek kaşığı balık yağı(göz altı için muhteşem)
    karıştırıp her gün kullanın.Gözaltı kremin hemen terapiden sonra unutmayın.

    Akrep Burcu Cilt Bakım Tarifleri

    Su burcu olan akrep; ihtiras fırtınalarına kapılsa bile dışarıya fazla bir şey belli etmez, çekici, güçlü,
    karmaşık, duygusalgizemli özgür ve derin karakterlidir. Bu hassas kişilikleri yüz hatlarına da yansımaktadır. Tenleri genelde çok ince ve cilt yapıları oldukça yumuşaktır. Menekşe, greyfurt, papatya, defne, üzüm, katran ve yaban merini esansları kullanmayı seven Akreplere kendilerine has bir bakım kürü hazırladım.Umarım memnun kalırsınız.

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Hassas ciltler için rahatlatıcı, botoks etkili maske

    Sarı kil ve patatesli, hassas ciltler için rahatlatıcı, botoks etkili maske
    2 yemek kaşığı sarı kil
    2 yemek kaşığı ılık süt 1 tatlı kaşığı patates nişastası
    1 tatlı kaşığı badem yağı

    Hepsini karıştırıp, 10 dakika cildinize, dekolte çatlaklar dahil uygulayın. Banyo öncesi yaptığınızda çok etkili olur. Haftada 2 defa karışımları uygulayın.

    Balık Burcu Cilt Bakım Tarifleri


    Balıklar dünyayı zenginleştiren, hassas, merhametli, fedakar, gururlu, idealist, romantik, müzikle
    uğraşan yaratıcı yapısıyla harika bir arkadaş ve annedirler. Evet, doğanın uyandığı mevsimdir: Ihlamur,yosun, maydanoz, ağaçların tomurcuğu, lavanta, hurma ve incir sizin bitkiler ve meyveleridir. Nergis gülü ve salkım sögüt ruhunuzu sakinleştirir.

    Evde yapabileceğiniz tarifler


    Önerilerimiz: Sıcak güneş ışınlarından kendinizi özel UV ürünleri ile koruyun. Çillerin fazlalaşması ve büyümesini engelleyen beyazlatıcı doğal ürünler kullanın. Her akşam size özel maskeyi uygulamayı unutmayın. Kaşıntılı hassas ve kılcal damarlarınız olduğu için hamamda fazla kalmayın. buz terapisin eksik etmeyin.


    Başak Burcu Güzellik Tarifleri


    Başaklar gerçekçidir, kavrama yetenekleri gelişmiştir. Denge ve güzellik enerjilerini; fındık , nane, badem, arpa ve zambak etken esanslarından almaları onlar için uygun özellikle sarı kil cildiniz dış etkenlerden korur, saçlarınız hacimli ve kepeksiz yapar

    Evde yapabileceğiniz tarifler

    Zümrüt Kokteyli

    1 litre sütü ocağa koyun ve içine 5 yemek kaşığı yoğurt ilave edin. Sütü süzün. Blendere koyun ve içine f demet maydanoz ve dereotu ilave edin. Hepsini dorayın. İçine 1 tatlı kaşığı bal ilave edin. Bu kokteyl, cildinizi ve vücudunuzu tekinlerden arındıracak, gerçek bir koruma ve bakım sağlayacak.


    ŞEMS ARSLAN
    sems.arslan@hotmail.com
    www.semsarslan.com

    0 yorum:

    15 Mart 2014 Cumartesi


    LINE’da kullanıcı bilgi ve görüşmeleri 3G, 4G ve Wi-Fi dahil tüm ağlarda şifreleniyor!


    Whatsapp’ın Facebook’a satılmasıyla birlikte kişisel bilgilerinin güvenliğinden endişe eden birçok kullanıcı alternatif uygulamalara yönelmeye başladı. Bu uygulamalar arasında öne çıkanlardan birisi de LINE. Uygulamada kullanıcı bilgi ve görüşmeleri 3G, 4G ve Wi-Fi dahil tüm ağlarda şifreleniyor.   LINE’ın

    ÖZEL MESAJLARINIZI KORUMA ALTINA ALIN

    Konu Saati  07:12  |  in  Sponsor  |  Devamı»


    LINE’da kullanıcı bilgi ve görüşmeleri 3G, 4G ve Wi-Fi dahil tüm ağlarda şifreleniyor!


    Whatsapp’ın Facebook’a satılmasıyla birlikte kişisel bilgilerinin güvenliğinden endişe eden birçok kullanıcı alternatif uygulamalara yönelmeye başladı. Bu uygulamalar arasında öne çıkanlardan birisi de LINE. Uygulamada kullanıcı bilgi ve görüşmeleri 3G, 4G ve Wi-Fi dahil tüm ağlarda şifreleniyor.   LINE’ın

    0 yorum:

    14 Mart 2014 Cuma


    Değerli okuyucu, kış mevsimine yavaş yavaş girmeye başladığımız şu günlerde okul çağındaki çocuklar sık sık farenjit veya bademcik iltihaplanması yaşamaktadırlar. Bademcik iltihabı veya farenjit şikâyetini yıllardır çeken birçok kişi tanıdım. Özellikle okul çağındaki çocuklar bademcik iltihaplanmasından dolayı günlerce yüksek ateşle yatmakta ve okullarından geri kalıyor. Bu durumlarda adaçayı ile yapılan gargara mükemmel bir yardımcıdır. Bademcik ve/veya boğaz iltihabının (farenjit) oluşumuna karşı da gerçek bir koruyucu ve önleyicidir. İlk günlerde gün boyu birkaç defa yapacağınız adaçayı gargarası sizi yeniden dünyaya gelmiş gibi hissettirir. Daha sonraki günlerde haftada birkaç defa bu gargarayı tekrarlamak sizi bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı koruyacak.

    Doğal bir antibiyotik

    Latince adının ilk kelimesi olan “salvia” korumak, korunmak ve muhafaza etmek anlamına geliyor. Adaçayının içerdiği salvin, carnosol asiti ve cirsimaritin antibiyotik özelliği olan etkin maddelerdir. Özellikle salvin ve carnosol asidi, bakterilerde RNA sentezini etkileyerek çoğalmalarını ve rejenerasyonlarını engeller. Adaçayında bulunan önemli bir eterik yağda, içerdiği cineol’dür. Cineol, öksürüğü engelleyici bir maddedir. Kısaca, adaçayı hem doğal bir antibiyotik hem de doğal bir öksürük engelleyicidir. Adaçayında bulunan doğal antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çözünen maddelerdir. Suda çözünme özelliklerinden dolayı, alkolle tentürleri yapılmadan doğrudan sıcak suda demleyerek kullanma imkânı sağlar. Ağız gargaralarının çoğu bir miktar alkol kullanılarak hazırlanmak durumundadır. Çünkü, birçok bitkinin içerdiği doğal antibiyotik özelliği taşıyan etkin maddeler suda çözünmediklerinden, su ile hazırlanmaları durumunda etkili olamamaktadırlar. Adaçayının içerdiği doğal antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çok kolay çözünme özelliği gösterdiklerinden, hem yetişkinler hem de çocuklar için, sıcak suda demleyip (kısık ateşte kaynatarak) gargara olarak hazırlanmasına imkân sağlar.

    Dİkkat
    Farenjit ve bademcik problemi olanların sigara ve asitli içeceklerden (kola, soda, maden suyu gibi) özellikle uzak durmaları gerekir. Gargara uygularken bu tür içeceklerden uzak durulmasını öneririm. Bütün bunların paralelinde diş ve ağız temizliğine özen göstermek gerekir. Yemeklerden sonra mutlaka dişlerinizi fırçalayınız. Uygulamada belirtilen gargarayı mutlaka dişlerinizi fırçaladıktan sonra yapınız. Bu noktada, okul çağında çocukları olan anne ve babaların dikkatli olmaları gereken bir konuyu önemle vurgulamak istiyorum; Çocukluk döneminde boğaz iltihabı, boğaz ağrısı bazı ebeveynler tarafından pek fazla önemsenmeyen bir rahatsızlıktır. Basit bir durum gibi görünen boğaz iltihabının ciddi sonuçlar doğurabileceğini gözardı etmeyiniz. Mutlaka hekiminize danışınız.

    BİLİYOR MUYDUNUZ?

    Antik çağda ve sonraki yüzyıllarda sebze ve tahıl ekilen alanlara adaçayının yaprak ve sapları serpilirdi. Adaçayına parazitler, böcekler yaklaşamaz. O, bir parazit kovucudur (uzaklaştırıcıdır). Tarlalarda ekili mahsullerin aralarına serpilen adaçayının sap ve yaprakları zirai ilaç olarak kullanılmıştır.


    Bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı da koruyucu kür
    Yaklaşık bir su bardağı (150 ml) klorsuz suda dört-beş gram kurutulmuş adaçayı veya bir tatlı kaşığı taze adaçayı kısık ateşte on dakika demlenir. Günde iki-üç kez gargarası yapılır. Bademcik veya boğaz iltihabı olanların sabah kalktıklarında ağız kokuları olabilmektedir. Koku dişlerin fırçalanmasından sonra biraz hafifler, kahvaltıdan sonra da tamamen kaybolur. Çünkü gece boyu oluşan iltihap sabah kahvaltısı yapılırken, besinler ile sürüklenerek taşınır. Gün boyu herhangi bir ağız kokusu da çekmezler. Ancak, gece uykuya geçildiği zaman iltihap oluşumu tekrar başlar. Normalde adaçayı gargarasını hazırlayıp lavabodan eksik etmemeniz gerekir. Her gün ağız temizliğinin ardından bir defa adaçayı gargarasını yapmak ağızdaki bakterilere ve de ağız kokusuna karşı güçlü bir engelleyicidir. Hazırlanan bir bardak adaçayı gargarası 24 saat bozulmadan bekleyebilir.
    Hamileliğin ilk üç ayı çok önemlidir. Hekiminize danışmadan ilaç ve tanımadığınız bitkisel tedavi yöntemlerini kullanmayınız. Memleketimizde bitkisel ilaçların yan tesirinin olmadığı genel olarak yaygın bir görüştür. Bu görüş doğru değildir. Bilmediğiniz ve tanımadığınız bitkileri kullanmadan önce mutlaka bu konunun uzmanı olan kişi veya kuruluşlardan bilgi alınız.
    Adaçayı, memleketimizde son yıllarda sıkca tüketilmeye başlanmış bitkisel bir çaydır. Ancak hamileliğin ilk üç ayında adaçayının temkinli kullanılması gerekir. Eğer düşük tehlikesi söz konusu ise kesinlikle adaçayından uzak durulması gerekir. Çünkü, adaçayı yaprakları, düşük yapma riskini artıran dört tane madde içermektedir. Hamile olanların hekimlerine danışmadan, kendi başlarına ilaç almaları ve yine kendi başlarına bitkisel tedavi yöntemlerini seçmeleri yanlıştır.


    Dikkat: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız.

    Kaynak




    İbrahim Saraçoğlu Adaçayı bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına

    Konu Saati  14:31  |  in  Şifalı Bitkiler  |  Devamı»


    Değerli okuyucu, kış mevsimine yavaş yavaş girmeye başladığımız şu günlerde okul çağındaki çocuklar sık sık farenjit veya bademcik iltihaplanması yaşamaktadırlar. Bademcik iltihabı veya farenjit şikâyetini yıllardır çeken birçok kişi tanıdım. Özellikle okul çağındaki çocuklar bademcik iltihaplanmasından dolayı günlerce yüksek ateşle yatmakta ve okullarından geri kalıyor. Bu durumlarda adaçayı ile yapılan gargara mükemmel bir yardımcıdır. Bademcik ve/veya boğaz iltihabının (farenjit) oluşumuna karşı da gerçek bir koruyucu ve önleyicidir. İlk günlerde gün boyu birkaç defa yapacağınız adaçayı gargarası sizi yeniden dünyaya gelmiş gibi hissettirir. Daha sonraki günlerde haftada birkaç defa bu gargarayı tekrarlamak sizi bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı koruyacak.

    Doğal bir antibiyotik

    Latince adının ilk kelimesi olan “salvia” korumak, korunmak ve muhafaza etmek anlamına geliyor. Adaçayının içerdiği salvin, carnosol asiti ve cirsimaritin antibiyotik özelliği olan etkin maddelerdir. Özellikle salvin ve carnosol asidi, bakterilerde RNA sentezini etkileyerek çoğalmalarını ve rejenerasyonlarını engeller. Adaçayında bulunan önemli bir eterik yağda, içerdiği cineol’dür. Cineol, öksürüğü engelleyici bir maddedir. Kısaca, adaçayı hem doğal bir antibiyotik hem de doğal bir öksürük engelleyicidir. Adaçayında bulunan doğal antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çözünen maddelerdir. Suda çözünme özelliklerinden dolayı, alkolle tentürleri yapılmadan doğrudan sıcak suda demleyerek kullanma imkânı sağlar. Ağız gargaralarının çoğu bir miktar alkol kullanılarak hazırlanmak durumundadır. Çünkü, birçok bitkinin içerdiği doğal antibiyotik özelliği taşıyan etkin maddeler suda çözünmediklerinden, su ile hazırlanmaları durumunda etkili olamamaktadırlar. Adaçayının içerdiği doğal antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çok kolay çözünme özelliği gösterdiklerinden, hem yetişkinler hem de çocuklar için, sıcak suda demleyip (kısık ateşte kaynatarak) gargara olarak hazırlanmasına imkân sağlar.

    Dİkkat
    Farenjit ve bademcik problemi olanların sigara ve asitli içeceklerden (kola, soda, maden suyu gibi) özellikle uzak durmaları gerekir. Gargara uygularken bu tür içeceklerden uzak durulmasını öneririm. Bütün bunların paralelinde diş ve ağız temizliğine özen göstermek gerekir. Yemeklerden sonra mutlaka dişlerinizi fırçalayınız. Uygulamada belirtilen gargarayı mutlaka dişlerinizi fırçaladıktan sonra yapınız. Bu noktada, okul çağında çocukları olan anne ve babaların dikkatli olmaları gereken bir konuyu önemle vurgulamak istiyorum; Çocukluk döneminde boğaz iltihabı, boğaz ağrısı bazı ebeveynler tarafından pek fazla önemsenmeyen bir rahatsızlıktır. Basit bir durum gibi görünen boğaz iltihabının ciddi sonuçlar doğurabileceğini gözardı etmeyiniz. Mutlaka hekiminize danışınız.

    BİLİYOR MUYDUNUZ?

    Antik çağda ve sonraki yüzyıllarda sebze ve tahıl ekilen alanlara adaçayının yaprak ve sapları serpilirdi. Adaçayına parazitler, böcekler yaklaşamaz. O, bir parazit kovucudur (uzaklaştırıcıdır). Tarlalarda ekili mahsullerin aralarına serpilen adaçayının sap ve yaprakları zirai ilaç olarak kullanılmıştır.


    Bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı da koruyucu kür
    Yaklaşık bir su bardağı (150 ml) klorsuz suda dört-beş gram kurutulmuş adaçayı veya bir tatlı kaşığı taze adaçayı kısık ateşte on dakika demlenir. Günde iki-üç kez gargarası yapılır. Bademcik veya boğaz iltihabı olanların sabah kalktıklarında ağız kokuları olabilmektedir. Koku dişlerin fırçalanmasından sonra biraz hafifler, kahvaltıdan sonra da tamamen kaybolur. Çünkü gece boyu oluşan iltihap sabah kahvaltısı yapılırken, besinler ile sürüklenerek taşınır. Gün boyu herhangi bir ağız kokusu da çekmezler. Ancak, gece uykuya geçildiği zaman iltihap oluşumu tekrar başlar. Normalde adaçayı gargarasını hazırlayıp lavabodan eksik etmemeniz gerekir. Her gün ağız temizliğinin ardından bir defa adaçayı gargarasını yapmak ağızdaki bakterilere ve de ağız kokusuna karşı güçlü bir engelleyicidir. Hazırlanan bir bardak adaçayı gargarası 24 saat bozulmadan bekleyebilir.
    Hamileliğin ilk üç ayı çok önemlidir. Hekiminize danışmadan ilaç ve tanımadığınız bitkisel tedavi yöntemlerini kullanmayınız. Memleketimizde bitkisel ilaçların yan tesirinin olmadığı genel olarak yaygın bir görüştür. Bu görüş doğru değildir. Bilmediğiniz ve tanımadığınız bitkileri kullanmadan önce mutlaka bu konunun uzmanı olan kişi veya kuruluşlardan bilgi alınız.
    Adaçayı, memleketimizde son yıllarda sıkca tüketilmeye başlanmış bitkisel bir çaydır. Ancak hamileliğin ilk üç ayında adaçayının temkinli kullanılması gerekir. Eğer düşük tehlikesi söz konusu ise kesinlikle adaçayından uzak durulması gerekir. Çünkü, adaçayı yaprakları, düşük yapma riskini artıran dört tane madde içermektedir. Hamile olanların hekimlerine danışmadan, kendi başlarına ilaç almaları ve yine kendi başlarına bitkisel tedavi yöntemlerini seçmeleri yanlıştır.


    Dikkat: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız.

    Kaynak




    0 yorum:

    İbrahim Saraçoğlu basur-hemoroid için dereotu kürü Sabah, öğle ve akşam yemeklerinden 15 dakika önce aç karnına, 1 yemek kaşığı dolusu taze yeşil dereotunu bir kaç kez çiğnedikten sonra 2-3 yudum su ile yutun. Basura karşı mükemmel 

    İngilizcesi her ne kadar “carob” ise de, genelde “St.Johns Bread” olarak bilinir. Almanca'sı da “johannisbrot” dur. Her iki lisanda da “Yakup Peygamber'in Ekmeği“ anlamına gelir. Yakup Peygamber'in çölde ekmek yerine tükettiği bir meyvedir.
    Saman nezlesi, alerjik astım, alerjiye bağlı hapşırma ve genel astıma karşı üzerlik otu tohumu oldukça etkilidir. Üzerlik otu tohumuna bu çok yönlü gücü veren içerdiği vasicinone maddesidir. Vasicinone aynı zaman-da hem bronş genişletici ...
    Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu Kuru İncir Kürü nasıl yapılır? Kolay Hamile Kalma Kürü tarifi, yapılışı… Kolay hamile kalma yöntemleri arayanlar için bitkisel çözüm.
    İbrahim Saraçoğlu Göz Tansiyonu İçi... İbrahim Saraçoğlu ~ Kolay hamile k... İbrahim Saraçoğlu Saç sorunlarına k... İbrahim Saraçoğlu Maydonoz Kürü ile... İbrahim Saraçoğlu balgam söktürücü ... İbrahim Saraçoğlu İdra kaçırma ve i.
    Boy uzatmak isteyenler için İbrahim Saraçoğlu bitkisel bir kür,İbrahim Saraçoğlu Boy Uzatma Kürü.
    İştah açan ilaçlar. Doğal iştah açıcılar. Adaçayı yapraklarından elde edilen toz iştahsızlığı önler. Anason tohumlarının yenmesi iştahı arttırır. Ananas tohumlarından elde edilen anason yağı iştah açıcıdır, harareti söndürür.
    http://sifalibesinler.blogspot.com/

    Etiketler: kepek çözümü, kepek saç, kepek tedavisi, saçta kepek. SEO: Download Free software,Learn Photoshop,Free Engineering Notes, TheInfiniteInfo,pb prakash. Tags : Herbalistler İbrahim Saraçoğlu Saç Bakımı Saç Maskeleri. Share !


    İbrahim Saraçoğlunua göre topluma açık yerlerde ortak kullanılan eşyalar ayak mantarına neden oluyor. Şayen uygun tedavi edilmezse tırnak mantarı sorununa yol açabilir. Ayak mantarı sorununda pişikler, ayakkabı vurması, su, deterjan, ...

     

     

    İbrahim SARAÇOĞLU Göbek Yağı Eriten Doğal Kür Malzemeler 4 adet taze lahana yaprağı, Yaklaşık 25 dal taze maydanoz, 1 adet limon (sulu... Bitlenince ne yapmalı ? Bit Tedavisi. Bitlenmek kişisel .... Selülitli bölgeye sürün. Üzerini naylonla ve onun da üzerini battaniyeyle kapatın. Yarım saat – 1 saat bekleyin. Sonra maskeyi yıkayın, nemlendirici sürün. Ballı sirke maskesi. Eşit ölçülerde bal ve sirkeyi karıştırın, buğday unu ekleyip hamur yapın. Selülitli bölgeye uygulayın, yukarıdaki ...

    Ibrahim saraçoglu Zayiflamak isteyenler için mucize formül? Ibrahim Saraçoglu Zayiflamak Isteyenlere Için Kalici Kilo Vermeye Yardimci Beyaz Lahana-maydanoz-limon Kürünü Tavsiye Ediyor..

     

    İbrahim Saraçoğlu'dan ayak kokusunu önlemek için atkuyruğu kürü. Ayak kokusunu gidermek için : Malzemeler: 1 su bardağı su 4,5 gr atkuyruğu (Kırkkilit) Hazırlanışı: 1 su bardağı suyu kaynatarak 4,5 gr atkuyruğu (Kırkkilit) bitkisini kaynamış ...

     

    Dutun en az 20'nin üzerinde türü vardır. Bunlar arasında en çok tanınanları şunlar: Morus alba (beyaz dut), Morus bombycis, Morus nigra (karadut), Morus latifolia, Morus rubra (kırmızı dut), Morus notabilis, Morus liboensis ...
     
     
    Taze portakal yaprağı. Kronik kabızlık şikâyetine karşı portakal yaprağı iyi bir çözümdür. Kabızlığa karşı kullanılacak olan portakal yapraklarının mutlaka taze ve yeşil olması gerekir. Kurutulmuş portakal yaprakları amaca uygun değildir.
     
    Hiper tansiyon; damarlardaki kan miktarının artması, damar civarına basınç uygulanması ve danar direncinin artarak elastikiyetinin azalması ile ortaya çıkar. ... Dr. İbrahim Saraçoğlu Lavanta kürü ile saç dükülme... Diş ve diş eti hastalıklarında ...
     
    Burada tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; mercimek kürü ne tansiyon problemini ne de kolesterol sorununu tedavi eden bir ilaç gibi düşünülmemelidir. Kolesterol veya tansiyon şikayetleriniz var ise ... danışmadan herhangi bir bitkisel kür uygulamayınız. Dikkat Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız. Kaynak. Prof.Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu Bitkilerle gelen sağlık. saracoglu@saracoglu.at.
     
    Nane Kürü. Kadınlarda tüylenmeye karşı ve östrojen hormonu yükseltilmesi için: Bir ay boyunca öğlen ve akşam öğünlerinden on dakika önce bir tatlı kaşığı (4-5 gram) taze nane tüketilir ve şikâyetin seyrine göre dönem dönem uygulanır.
    İbrahim Saraçoğlu Göbek Yağı Eritme Kürü .... Fazla alkol kullanıp, ağır yemeklerle midenin zorlanmış olduğu bir gecenin sonunda veya sabahında, 1-3 yemek kaşığı şurup, sek olarak veya aynı miktar suyla inceltilerek bir kerede içilir. En geç ...
    Mutfaktan eksik etmeyin Kerevizin siroz hastalığını önleyici özelliğinin olması nedeniyle, siroza dönüşebilme riski olan örneğin hepatit B ve hepatit C hastalarının ve de alkol kullanma alışkanlığı olanların bu sebzeyi haftada en az bir defa ...
     
    Kısaca, adaçayı hem doğal bir antibiyotik hem de doğal bir öksürük engelleyicidir. Adaçayında bulunan doğal antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çözünen maddelerdir. ... ilaç almaları ve yine kendi başlarına bitkisel tedavi yöntemlerini seçmeleri yanlıştır. Dikkat: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız. Kaynak. Prof.Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu Bitkilerle gelen sağlık. saracoglu@saracoglu.at.
     
    İbrahim Saraçoğlu Kabuk Tarçın çayı ... Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu Bitkilerle gelen sağlık ... İbrahim Saraçoğlu Miyom erken meno. ... Bronşit, öksürük, nezle ve balgam için bitkisel te. ... Ender Saraç Öksürük İçin Kara Turp ve Bal Karışımı.
     
    Ahmet Maranki MS Hastalığı Tedavisi. Ahmet Maranki, MS hastalığının tedavisi için ısırgan otu, semizotu, soya fasulyesi, uzman kontrolünde sülük tedavisi ve masaj öneriyor. Ahmet Maranki MS hastalığı için Isırgan Otu. Isırgan otunun içeridği ...
     
    Kafesotu merhemi (kullanılan merhem: Traumaplant, reçetesiz eczaneden alınabilir) ağrılı olan ayak bileği burkulması durumlarında çok çabuk etki gösterdiğini kaydetmiştir. Hastalanan eklemin hareket kabiliyeti de çok çabuk iyileşiyor. Dolayısıyla hastalar, eklemi çok daha erken kullanabilir. ... İbrahim SARAÇOĞLU Göbek Yağı Eriten Doğal Kür Malzemeler 4 adet taze lahana yaprağı, Yaklaşık 25 dal taze maydanoz, 1 adet limon (sulu ol... Nötrofil Nedir? ~ Nötrofil Düşüklüğü ~ Nötrofil ...
     
    Dr. İbrahim SARAÇOĞLU , beslenmeye bağlı olarak son yıllarda erkeklerde sıkça görülen sperm sayısının düşüklüğüne çare olarak keçiboynuzunu tavsiye etti. 7-8 tane ..... Ahmet Maranki Romatoid artrit ve eklem iltihabı bitkisel tedavisi.
     
     
     

    İbrahim Saraçoğlu En Şifalı Kürleri, Bitkisel Kür Tarifleri

    Konu Saati  12:49  |  in  İbrahim Saraçoğlu  |  Devamı»

    İbrahim Saraçoğlu basur-hemoroid için dereotu kürü Sabah, öğle ve akşam yemeklerinden 15 dakika önce aç karnına, 1 yemek kaşığı dolusu taze yeşil dereotunu bir kaç kez çiğnedikten sonra 2-3 yudum su ile yutun. Basura karşı mükemmel 

    İngilizcesi her ne kadar “carob” ise de, genelde “St.Johns Bread” olarak bilinir. Almanca'sı da “johannisbrot” dur. Her iki lisanda da “Yakup Peygamber'in Ekmeği“ anlamına gelir. Yakup Peygamber'in çölde ekmek yerine tükettiği bir meyvedir.
    Saman nezlesi, alerjik astım, alerjiye bağlı hapşırma ve genel astıma karşı üzerlik otu tohumu oldukça etkilidir. Üzerlik otu tohumuna bu çok yönlü gücü veren içerdiği vasicinone maddesidir. Vasicinone aynı zaman-da hem bronş genişletici ...
    Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu Kuru İncir Kürü nasıl yapılır? Kolay Hamile Kalma Kürü tarifi, yapılışı… Kolay hamile kalma yöntemleri arayanlar için bitkisel çözüm.
    İbrahim Saraçoğlu Göz Tansiyonu İçi... İbrahim Saraçoğlu ~ Kolay hamile k... İbrahim Saraçoğlu Saç sorunlarına k... İbrahim Saraçoğlu Maydonoz Kürü ile... İbrahim Saraçoğlu balgam söktürücü ... İbrahim Saraçoğlu İdra kaçırma ve i.
    Boy uzatmak isteyenler için İbrahim Saraçoğlu bitkisel bir kür,İbrahim Saraçoğlu Boy Uzatma Kürü.
    İştah açan ilaçlar. Doğal iştah açıcılar. Adaçayı yapraklarından elde edilen toz iştahsızlığı önler. Anason tohumlarının yenmesi iştahı arttırır. Ananas tohumlarından elde edilen anason yağı iştah açıcıdır, harareti söndürür.
    http://sifalibesinler.blogspot.com/

    Etiketler: kepek çözümü, kepek saç, kepek tedavisi, saçta kepek. SEO: Download Free software,Learn Photoshop,Free Engineering Notes, TheInfiniteInfo,pb prakash. Tags : Herbalistler İbrahim Saraçoğlu Saç Bakımı Saç Maskeleri. Share !


    İbrahim Saraçoğlunua göre topluma açık yerlerde ortak kullanılan eşyalar ayak mantarına neden oluyor. Şayen uygun tedavi edilmezse tırnak mantarı sorununa yol açabilir. Ayak mantarı sorununda pişikler, ayakkabı vurması, su, deterjan, ...

     

     

    İbrahim SARAÇOĞLU Göbek Yağı Eriten Doğal Kür Malzemeler 4 adet taze lahana yaprağı, Yaklaşık 25 dal taze maydanoz, 1 adet limon (sulu... Bitlenince ne yapmalı ? Bit Tedavisi. Bitlenmek kişisel .... Selülitli bölgeye sürün. Üzerini naylonla ve onun da üzerini battaniyeyle kapatın. Yarım saat – 1 saat bekleyin. Sonra maskeyi yıkayın, nemlendirici sürün. Ballı sirke maskesi. Eşit ölçülerde bal ve sirkeyi karıştırın, buğday unu ekleyip hamur yapın. Selülitli bölgeye uygulayın, yukarıdaki ...

    Ibrahim saraçoglu Zayiflamak isteyenler için mucize formül? Ibrahim Saraçoglu Zayiflamak Isteyenlere Için Kalici Kilo Vermeye Yardimci Beyaz Lahana-maydanoz-limon Kürünü Tavsiye Ediyor..

     

    İbrahim Saraçoğlu'dan ayak kokusunu önlemek için atkuyruğu kürü. Ayak kokusunu gidermek için : Malzemeler: 1 su bardağı su 4,5 gr atkuyruğu (Kırkkilit) Hazırlanışı: 1 su bardağı suyu kaynatarak 4,5 gr atkuyruğu (Kırkkilit) bitkisini kaynamış ...

     

    Dutun en az 20'nin üzerinde türü vardır. Bunlar arasında en çok tanınanları şunlar: Morus alba (beyaz dut), Morus bombycis, Morus nigra (karadut), Morus latifolia, Morus rubra (kırmızı dut), Morus notabilis, Morus liboensis ...
     
     
    Taze portakal yaprağı. Kronik kabızlık şikâyetine karşı portakal yaprağı iyi bir çözümdür. Kabızlığa karşı kullanılacak olan portakal yapraklarının mutlaka taze ve yeşil olması gerekir. Kurutulmuş portakal yaprakları amaca uygun değildir.
     
    Hiper tansiyon; damarlardaki kan miktarının artması, damar civarına basınç uygulanması ve danar direncinin artarak elastikiyetinin azalması ile ortaya çıkar. ... Dr. İbrahim Saraçoğlu Lavanta kürü ile saç dükülme... Diş ve diş eti hastalıklarında ...
     
    Burada tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; mercimek kürü ne tansiyon problemini ne de kolesterol sorununu tedavi eden bir ilaç gibi düşünülmemelidir. Kolesterol veya tansiyon şikayetleriniz var ise ... danışmadan herhangi bir bitkisel kür uygulamayınız. Dikkat Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız. Kaynak. Prof.Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu Bitkilerle gelen sağlık. saracoglu@saracoglu.at.
     
    Nane Kürü. Kadınlarda tüylenmeye karşı ve östrojen hormonu yükseltilmesi için: Bir ay boyunca öğlen ve akşam öğünlerinden on dakika önce bir tatlı kaşığı (4-5 gram) taze nane tüketilir ve şikâyetin seyrine göre dönem dönem uygulanır.
    İbrahim Saraçoğlu Göbek Yağı Eritme Kürü .... Fazla alkol kullanıp, ağır yemeklerle midenin zorlanmış olduğu bir gecenin sonunda veya sabahında, 1-3 yemek kaşığı şurup, sek olarak veya aynı miktar suyla inceltilerek bir kerede içilir. En geç ...
    Mutfaktan eksik etmeyin Kerevizin siroz hastalığını önleyici özelliğinin olması nedeniyle, siroza dönüşebilme riski olan örneğin hepatit B ve hepatit C hastalarının ve de alkol kullanma alışkanlığı olanların bu sebzeyi haftada en az bir defa ...
     
    Kısaca, adaçayı hem doğal bir antibiyotik hem de doğal bir öksürük engelleyicidir. Adaçayında bulunan doğal antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çözünen maddelerdir. ... ilaç almaları ve yine kendi başlarına bitkisel tedavi yöntemlerini seçmeleri yanlıştır. Dikkat: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız. Kaynak. Prof.Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu Bitkilerle gelen sağlık. saracoglu@saracoglu.at.
     
    İbrahim Saraçoğlu Kabuk Tarçın çayı ... Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu Bitkilerle gelen sağlık ... İbrahim Saraçoğlu Miyom erken meno. ... Bronşit, öksürük, nezle ve balgam için bitkisel te. ... Ender Saraç Öksürük İçin Kara Turp ve Bal Karışımı.
     
    Ahmet Maranki MS Hastalığı Tedavisi. Ahmet Maranki, MS hastalığının tedavisi için ısırgan otu, semizotu, soya fasulyesi, uzman kontrolünde sülük tedavisi ve masaj öneriyor. Ahmet Maranki MS hastalığı için Isırgan Otu. Isırgan otunun içeridği ...
     
    Kafesotu merhemi (kullanılan merhem: Traumaplant, reçetesiz eczaneden alınabilir) ağrılı olan ayak bileği burkulması durumlarında çok çabuk etki gösterdiğini kaydetmiştir. Hastalanan eklemin hareket kabiliyeti de çok çabuk iyileşiyor. Dolayısıyla hastalar, eklemi çok daha erken kullanabilir. ... İbrahim SARAÇOĞLU Göbek Yağı Eriten Doğal Kür Malzemeler 4 adet taze lahana yaprağı, Yaklaşık 25 dal taze maydanoz, 1 adet limon (sulu ol... Nötrofil Nedir? ~ Nötrofil Düşüklüğü ~ Nötrofil ...
     
    Dr. İbrahim SARAÇOĞLU , beslenmeye bağlı olarak son yıllarda erkeklerde sıkça görülen sperm sayısının düşüklüğüne çare olarak keçiboynuzunu tavsiye etti. 7-8 tane ..... Ahmet Maranki Romatoid artrit ve eklem iltihabı bitkisel tedavisi.
     
     
     

    0 yorum:



    Taze portakal yaprağı

    Kronik kabızlık şikâyetine karşı portakal yaprağı iyi bir çözümdür. Kabızlığa karşı kullanılacak olan portakal yapraklarının mutlaka taze ve yeşil olması gerekir. Kurutulmuş portakal yaprakları amaca uygun değildir. Portakal yaprağında bulunan hidroksiprolin ve luteolin beta rutinosit etkin maddeleri sindirim sisteminin perisaltik hareketlerini uyararak, kabızlığın ortadan kalkmasında mükemmel bir destekleyicidir.


    Kabızlığa karşı taze portakal yaprağı kürü

    Yaklaşık 150 ml (bir su bardağı) suda yedi-sekiz adet taze portakal yaprağını 10-12 dakika kısık ateşte kaynatınız. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra ocaktan indiriniz ve ılımasını bekleyiniz. Ilıdıktan sonra kahvaltıdan en erken bir saat sonra içilir. Dört gün boyunca günde bir kez içilir ve kür sonlandırılır. İhtiyaca göre kür tekrar edilebilir.


    Değerli okuyucu, bugün sizlere kış mevsiminin en önde gelen meyvesi portakaldan bahsetmek istiyorum. Akdeniz bölgesinin bu ünlü meyvesinin otuza yakın cinsi vardır. Suyunu hafif çekmiş, kalın kabuklu, yumurta şeklinde, iri, yafa portakalıdır. Ne acıdır ki, son birkaç yıldan beri pazarlarda yafa portakalını bulmak mümkün değil. Belki, sizin de dikkatinizi çekmiştir, özellikle son iki kış mevsiminde cinslerini ve tadını yadırgadığınız portakal cinslerini görmektesiniz... Belki de kendini kendinize sormuşsunuzdur, bunlar da nereden çıktı, nerede o eski portakallar diye...
    Akdeniz bölgesinde son 20-25 yıl içerisinde binlerce dönüm narenciye bahçesi yok oldu. Mersin, Antalya illerinde yüzlerce dönüm narenciye bahçelerinin üzerinde mahalleler kuruldu. Akdeniz sahil şeridinde binlerce dönüm narenciye bahçesi yok edilerek yerine yazlık konutlar ve tatil köyleri kuruldu. Çocukluk ve gençlik yıllarımdan hatırlıyorum, milletin efendileri sırtlarında çuvallarda toprak taşıyarak yarı kayalık arazilerde üç-beş dönümlük narenciye bahçeleri kurmuşlardı. Omuzlarında su taşıyarak bu küçük bahçeleri yetiştirdiler. O bahçeler çoktan yok oldu.

    Susuz kalan bitkinin çığlığı

    Sahil şeridinde halen susuzluğa terk edilmiş yüzlerce dönüm narenciye bahçesi var. Nasıl olsa arazi kıymetli, gerisi önemli değil. Susuz kalan bir bitkinin çığlığını ve inlemesini, asistan olarak çalıştığım yıllarda, Graz Teknik Üniversitesi, Mikrobiyoloji ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nde, kurduğumuz düzenekle öğrencilere gösterirdik. Öğrencilerden gelen tepki üzerine deneyi kaldırdık.
    Artık, Güney sahillerine gitmiyorum. Halen yüzlerce dönüm ekili narenciye bahçesi ölüme terk edilmiş. Yazın sıcağında nasıl kavrulduklarını, kuruduklarını görmemek, yüreğimde onların çığlıklarını yaşamamak adına güneye gitmiyorum. Gitmesem de o çığlıkları hissediyorum. Şimdilerde biraz yağmur alıyorlar, acım daha az.

    Portakal suyu aç karnına halsizlik yapar

    Taze sıkılmış portakal suyu her zaman içilmemelidir. Sabahları aç karına içilen portakal suyu halsizlik yapar, gün içerisinde yorgunluğa sebep olur. Eğer, sabah aç karnına içmeyi alışkanlık haline getirirseniz, öğleye doğru başlayan hafif baş dönmeleri yaşayabilirsiniz. Akşam içildiği taktirde, büyük bir ihtimalle geceyi uykusuz geçirmenize sebep olabilir. Taze sıkılmış portakal suyu, kahvaltı arasında veya sonrasında günde bir bardak içilmelidir. Sivilce ve akne şikâyeti olanların portakal suyundan uzak durmalarını öneririm. Sivilce ve akneleri azdırır. Üst dudak ile alt dudağın birleştiği her iki kenar bölgesinde kapanmak bilmeyen ilithaplı yırtık var ise, portakal tüketiminden veya taze sıkılmış suyundan kesinlikle uzak durulması gerekir.

    Taze portakal yaprağı

    Kronik kabızlık şikâyetine karşı portakal yaprağı iyi bir çözümdür. Kabızlığa karşı kullanılacak olan portakal yapraklarının mutlaka taze ve yeşil olması gerekir. Kurutulmuş portakal yaprakları amaca uygun değildir. Portakal yaprağında bulunan hidroksiprolin ve luteolin beta rutinosit etkin maddeleri sindirim sisteminin perisaltik hareketlerini uyararak, kabızlığın ortadan kalkmasında mükemmel bir destekleyicidir.


    Kabızlığa karşı taze portakal yaprağı
    Yaklaşık 150 ml (bir su bardağı) suda yedi-sekiz adet taze portakal yaprağını 10-12 dakika kısık ateşte kaynatınız. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra ocaktan indiriniz ve ılımasını bekleyiniz. Ilıdıktan sonra kahvaltıdan en erken bir saat sonra içilir. Dört gün boyunca günde bir kez içilir ve kür sonlandırılır. İhtiyaca göre kür tekrar edilebilir.

    Dikkat: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız.

    Kaynak


    İbrahim Saraçoğlu Kabızlığa karşı taze portakal yaprağı kürü

    Konu Saati  11:24  |  in  Şifalı Bitkiler  |  Devamı»



    Taze portakal yaprağı

    Kronik kabızlık şikâyetine karşı portakal yaprağı iyi bir çözümdür. Kabızlığa karşı kullanılacak olan portakal yapraklarının mutlaka taze ve yeşil olması gerekir. Kurutulmuş portakal yaprakları amaca uygun değildir. Portakal yaprağında bulunan hidroksiprolin ve luteolin beta rutinosit etkin maddeleri sindirim sisteminin perisaltik hareketlerini uyararak, kabızlığın ortadan kalkmasında mükemmel bir destekleyicidir.


    Kabızlığa karşı taze portakal yaprağı kürü

    Yaklaşık 150 ml (bir su bardağı) suda yedi-sekiz adet taze portakal yaprağını 10-12 dakika kısık ateşte kaynatınız. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra ocaktan indiriniz ve ılımasını bekleyiniz. Ilıdıktan sonra kahvaltıdan en erken bir saat sonra içilir. Dört gün boyunca günde bir kez içilir ve kür sonlandırılır. İhtiyaca göre kür tekrar edilebilir.


    Değerli okuyucu, bugün sizlere kış mevsiminin en önde gelen meyvesi portakaldan bahsetmek istiyorum. Akdeniz bölgesinin bu ünlü meyvesinin otuza yakın cinsi vardır. Suyunu hafif çekmiş, kalın kabuklu, yumurta şeklinde, iri, yafa portakalıdır. Ne acıdır ki, son birkaç yıldan beri pazarlarda yafa portakalını bulmak mümkün değil. Belki, sizin de dikkatinizi çekmiştir, özellikle son iki kış mevsiminde cinslerini ve tadını yadırgadığınız portakal cinslerini görmektesiniz... Belki de kendini kendinize sormuşsunuzdur, bunlar da nereden çıktı, nerede o eski portakallar diye...
    Akdeniz bölgesinde son 20-25 yıl içerisinde binlerce dönüm narenciye bahçesi yok oldu. Mersin, Antalya illerinde yüzlerce dönüm narenciye bahçelerinin üzerinde mahalleler kuruldu. Akdeniz sahil şeridinde binlerce dönüm narenciye bahçesi yok edilerek yerine yazlık konutlar ve tatil köyleri kuruldu. Çocukluk ve gençlik yıllarımdan hatırlıyorum, milletin efendileri sırtlarında çuvallarda toprak taşıyarak yarı kayalık arazilerde üç-beş dönümlük narenciye bahçeleri kurmuşlardı. Omuzlarında su taşıyarak bu küçük bahçeleri yetiştirdiler. O bahçeler çoktan yok oldu.

    Susuz kalan bitkinin çığlığı

    Sahil şeridinde halen susuzluğa terk edilmiş yüzlerce dönüm narenciye bahçesi var. Nasıl olsa arazi kıymetli, gerisi önemli değil. Susuz kalan bir bitkinin çığlığını ve inlemesini, asistan olarak çalıştığım yıllarda, Graz Teknik Üniversitesi, Mikrobiyoloji ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nde, kurduğumuz düzenekle öğrencilere gösterirdik. Öğrencilerden gelen tepki üzerine deneyi kaldırdık.
    Artık, Güney sahillerine gitmiyorum. Halen yüzlerce dönüm ekili narenciye bahçesi ölüme terk edilmiş. Yazın sıcağında nasıl kavrulduklarını, kuruduklarını görmemek, yüreğimde onların çığlıklarını yaşamamak adına güneye gitmiyorum. Gitmesem de o çığlıkları hissediyorum. Şimdilerde biraz yağmur alıyorlar, acım daha az.

    Portakal suyu aç karnına halsizlik yapar

    Taze sıkılmış portakal suyu her zaman içilmemelidir. Sabahları aç karına içilen portakal suyu halsizlik yapar, gün içerisinde yorgunluğa sebep olur. Eğer, sabah aç karnına içmeyi alışkanlık haline getirirseniz, öğleye doğru başlayan hafif baş dönmeleri yaşayabilirsiniz. Akşam içildiği taktirde, büyük bir ihtimalle geceyi uykusuz geçirmenize sebep olabilir. Taze sıkılmış portakal suyu, kahvaltı arasında veya sonrasında günde bir bardak içilmelidir. Sivilce ve akne şikâyeti olanların portakal suyundan uzak durmalarını öneririm. Sivilce ve akneleri azdırır. Üst dudak ile alt dudağın birleştiği her iki kenar bölgesinde kapanmak bilmeyen ilithaplı yırtık var ise, portakal tüketiminden veya taze sıkılmış suyundan kesinlikle uzak durulması gerekir.

    Taze portakal yaprağı

    Kronik kabızlık şikâyetine karşı portakal yaprağı iyi bir çözümdür. Kabızlığa karşı kullanılacak olan portakal yapraklarının mutlaka taze ve yeşil olması gerekir. Kurutulmuş portakal yaprakları amaca uygun değildir. Portakal yaprağında bulunan hidroksiprolin ve luteolin beta rutinosit etkin maddeleri sindirim sisteminin perisaltik hareketlerini uyararak, kabızlığın ortadan kalkmasında mükemmel bir destekleyicidir.


    Kabızlığa karşı taze portakal yaprağı
    Yaklaşık 150 ml (bir su bardağı) suda yedi-sekiz adet taze portakal yaprağını 10-12 dakika kısık ateşte kaynatınız. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra ocaktan indiriniz ve ılımasını bekleyiniz. Ilıdıktan sonra kahvaltıdan en erken bir saat sonra içilir. Dört gün boyunca günde bir kez içilir ve kür sonlandırılır. İhtiyaca göre kür tekrar edilebilir.

    Dikkat: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız.

    Kaynak


    0 yorum:

    Etiketler

    Hakkımızda-Gizlilik-İletişim
    Copyright © 2013 Develi Kayseri. by Her Telden
    By Seven Blogcu.
    back to top